Kağızmanlı Hıfzı -1

Hıfzı, Kağızman'ın en eski mahallerinden biri olan Toprakkale Mahallesinde, 1893 yılının recep ayında doğmuştur. Doğduğu aya göre kendisine Recep adı verilmiştir. Yazdığı şiirlerde "Hıfzı" mahlasını kullanmıştır.Recep, 4 yaşında iken Toprakkale Mahallesinde Hasan Ağagilin İsmail'in bağındaki medresede Hasankaleli Hafız Lütfü Efendi'den Kur'ân-ı kerim okumaya ve yazı dersi almaya başlamıştır. Çok yüksek kavrayışlı ve hafızası pek kuvvetli olan Hıfzı, 1902 kışında 9 yaşında iken bu mektepte hocasından tam hafızlık icazetini almıştır. Recep, bundan sonra hep Hafız diye anılmıştır ki bugün de bütün Kağızmanlılar onu bu ad ile yâd ederler.Hafız Recep, 9 yaşında böylece icazet aldıktan sonra o zaman bütün Kars, elinde olduğu gibi Kağızman'da da daha yüksek medrese kalmadığından artık evinde eşiğinde iş ve güçle uğraşmaya başlar. Kışları cami ve medreselerde son derece güzel olan sesiyle Kur'ân-ı kerim okumakla ve yazları meyvecilerle ara sıra Kars'a gelip gitmekle vakit geçiren Hafız, altı yıl böylece kalır. 15 yaşına girince küçüklüğünden beri hoşlandığı şiirlerle daha çok uğraşıp manzumede ilk denemesini yazar. Bu ilk denemelerin çoğu otlakçılara, tütün tiryakilerine, komşular arasında kendini yücelerde görenlere ait şiirlerdir. Hafızası son derece yüksek ve geniş olduğundan kendiliğinden "Hıfzı" mahlasını alır. Fakat bir yandan evinin ve komşularının taassubu bir yandan da hafızlığı yüzünden sıkılarak şiirlerini gizli tutar. Âşıklığını kimselere belli etmez. Yine bu sırada 1908 güzünde kendi evlerindeki bir odayı medrese yaparak komşu çocuklarından 70-80 kadar çocuğa Kur'ân-ı kerim, inşa ve benzeri dersler okutmaya başlar. 16 yaşına girince evlerinin bitişiğindeki komşularının Gökçek kızı Sona ile evlenir.1913 güzünde, hocalığının beşinci yılını tamamlayan Hıfzı, Kağızman'ın kuzeyinde bulunan Şaban köyüne giderek imamlık yapmaya başlar. Bundan bir yıl sonra âşıklığı anlaşılan Hıfzı, her gün ikindiden sonra yalnızken bir tepeye çıkarak "Yâr ülkesi" olan Kağızman'a doğru bakarak aşk ve ayrılık acısıyla yanık ve uzun terennümlerde bulunur... Kaynak: Sait Küçük'ün Kağızmanlı Hıfzı, Hayatı, Sanatı, Şiirleri adlı eseri İhsan Ağır ŞİİR -Azmin yolunda- UMUT YİTİRMEYENLER Elleri ve kolları yok, otuz üç yaşında.İşte huzurunuzda, mutlu, aklı başında.Azim neyi başarır, ispatlamak peşinde.Tevekkülle Rabbine, azimle çalışıyor. Etraf "Engelli!" desin, o hep işine baktı!Arabalar üretti, kör gözlere ışık yaktı.Ayaklarıyla çivi çaktı ve gönle aktı.Allah'tan gelenlere,