Ortam

-Toplumsal karanlık yaşam yıkımıdır.-

Geçici yaşamını çekilir ve anlamlı kılmak insanların başlıca amacı ve ereği olması gerekirken yeterli değeri verdiğimizi içtenlikle söyleyip savunamayız. "İş işten geçtikten sonra..." sözü pişmanlıkları anlatılan bir açıklamadır. Kimileri kendilerinin, karşısındakilerin değerini yeterince bilmemekte, ilişki bozukluklarının yaşamı ne kadar gölgeleyip kararttığının ayırdında olmamaktadır. Oysa tutum ve davranış seçkinliği en yararlı yaşam göstergesidir. Geçici dünya düzeninde insanlık en seçkin, en değerli özelliktir. İnsan varlığını değerli kılan kendi kazanımları değil, toplumsal yaşamdaki etkinliği, yeri ve seçkinliğidir. Çıkarcılık, bencillik ve üstünlük çabasıyla girişimi kişilik bozukluğunun belirtisidir.

Yaşam koşulları ne olursa olsun ilişkilerde karşılıklı güven, sevgi ve saygı en etkin yaklaşım biçimidir. Yaşamı yaşanır kılmak insanların kendilerine ve birlikte olduklarına karşı en özen göstermesi gereken tutumdur. Kişisel çarpıklıkların tutum ve davranış bozukluğuyla yansıması kaçınılmayı gerektiren durum için özel bir uyarıdır. Ama toplumsal yaşamda hem karşımızdakilere, hem kendimize gereken duyarlıkla yaklaşılmadığından yakınmalara neden olan durumlara düşmekteyiz.

Yaşamı çekilir kılmak, aydınlığını sağlayıp korumak ve güçlendirmek amaç olması gerekirken savrukluk sayılacak aldırışsızlık ve umursamazlıklarla sakıncalara, üzüntülere neden olan tutum ve davranışlardan kaçınmaya özen gösterilmemektedir. Toplumsal aydınlığın kaynağı kişisel ilişkilerde düzen ve içtenliktir. Çıkar ve yarar içgüdüsü ilişkileri karartıp bozan kişisel düşkünlükler ve bozukluklardır. Gözardı etmememiz gereken tutum ve davranış düzeni insanlık göstergesinin başlıca özelliğidir. Ne var ki çevremize, yakınlarımıza karşı gereken özeni göstermemizde kimi yanlışlıklar olduğu bir yaşam gerçeğidir. Yaşam aydınlığı insan varlığının temel güvencesi ve dayanağıdır. Bu konuda gerekli ve yeterli ilgiyi, özeni gösterdiğimizi savunmak güçtür.