-Yalnızlık yaşam karanlığıdır. Birliktelik yaşam gücü ve tadıdır.-
İnsanlık, ilk çağlardan beri kadın-erkek birlikteliğinin kurumu ve yapısı olarak tarihsel çizgisiyle sürmektedir. Yaşamın en doğal biçimi bu ikiliğin doğum-ölüm gerçeği olmasıdır. Savaşlar, kıyımlar, işkenceler, değişik tür saldırılar ve kötülükler tarihin kanlı sayfalarını doldurmuşsa da uygarlık akımları insanlığın barış ve esenlik ortamı gerçeğinde herkesi birleştirmiştir. Ekonomik, siyasal, değişik nedenli çatışmalar ve savaşlar uygarlık gelişmelerine koşut olarak giderek azalmış, barış ve dostluk girişimleri günümüzün en etkin, en değerli siyasal olguları arasına girmiştir. Uluslararası alanda savaşın bir kıyım olduğu anlayışı giderek daha iyi anlaşılmış, kurulan uluslararası yapılar barış konusunda etkin ve duyarlı çalışmalarıyla insanlık ufkundaki karanlıkları gidermeyi ilke edinmişlerdir.
Ulusal yapılar için de toplumsal barışın, dayanışmanın önemi büyüktür. Anlayış, birliktelik, özveri her tür girişim ve çabanın gücüdür. Kalkınmanın, ulusal gönenci artırmanın, savunmanın ve değişik alanlardaki atılımların hepsi birliktelik, omuz omuza yürüyüş ve amacı gerçekleştirme doğrultusunda en önemli kaynak ve dayanaktır.
Siyasal alanda partizanlıklarla, ekonomik alanda yarışmayı yıkma girişimleriyle karartılan ortamın kimseye bir yararı yoktur. Birbirini yıpratmak ve yıkmayı siyasal beceri ve başarı sayanların aymazlığı yalnız kendileri için değil, toplum için de en zararlı, en yıkıcı girişimdir. Siyaset, kendi partisi ve yandaşları için değil, ülke ve yurttaşlar için girişilen hizmet alanıdır. Siyaseti karşıtlık, uyuşmazlık türü sakıncalı kalkışmalar ve girişimler aracı yapmak insanlık dışı bir davranıştır. Siyaset kendileri ve yandaşları için ülke ve ulus için yapılan çalışmalar alanıdır. Suçlamalarla, kavgalarla, değişik tür ün, san ve çıkar yarışlarıyla yapılan siyaset barbarlık ötesi bir ilkelliktir.