Toros'a vefasızlık

Kıbrıs Barış Harekatı'nın üzerinden tam 48 yıl geçti. 1974 yılında ilkokul öğrencisiydim. Akşamları karartma gecelerini unutmam. Evlerin perdeleri tamamen kapatılır. Arabaların farlarına özel kağıtlar konurdu. Televizyon ile tanışmamız da aynı günlere rastlar. Kıbrıs haberleri için mahalleli akşam ajansı için televizyonu olan evlerde, önceden haber göndererek toplanırdı. Olağanüstü günlerdi. Sağ-sol çatışması, ideolojik ayrışmalar sona ermiş, kelimenin tam anlamı ile "Millî birlik" günleri yaşanmıştı. İşte o günlerde kafamıza kazındı "Denktaş" ismi. Londra'da Hukuk Fakültesi'ni bitirip avukat olan Rauf Denktaş o yıllarda adadaki az sayıda avukattan biriydi. İstese çok para kazanabilirdi. Kıbrıs'ın gayrimenkul zengini olabileceği gibi dünyanın en pahalı şehri Londra'da milyon dolarlık evlerin sahibi olabilirdi. Bugün birilerinin tartışma açmaya kalkıştığı 'Türk Millî Mukavemet Teşkilatı'nın kurucuları arasında yer aldı. Rum vahşetlerine karşı örgütlenmede kod adı "Toros" idi. Toros, Mağusa zindanlarında yatan Namık Kemal'i örnek almıştır. Toros için vatan sevgisi hamasi nutuklar sallamak değildir. Tıpkı Namık Kemal gib;: "Vatan sevgisinden maksat toprağa değil, O'nun üzerinde yaşayan insanlara duyulan sevgi"dir. Evet insana sevgi... Toros sadece Kıbrıs adasında yaşayan insanları değil başta Türkiye olmak üzere muhteşem Türk coğrafyası ve bütün dünyanın mazlum milletlerini sevdi. Her platformda insan haklarını savundu. 1990 dan vefatına kadarki Türkiye seyahatlerinde, konferanslarında hep yanında olmaya gayret ettim. Felçli halde Mehmetçik Rehabilitasyon Merkezi'nde tedavi gördüğü günlerde bile memleket meselelerine kafa yordu. AKP hükümetinin çirkin tavırlarına rağmen küsmedi. Siyasilerin vefasızlığını kafasına takmadı. Cenazesinde protokol icabı gelenleri de unutmadık. Ancak "Toros'a vefasızlığı" affetmemiz mümkün değil. 10 yıl önce kaybettiğimiz "Devlet Adamı Denktaş" için bir anıt mezar projesi hazırlandı. Milyonlarca dolarlık paranın