Katil Adaylarımla yüzleşmek için; nihayet bir mahkeme bulduk!..

Bu sütuna şahsi meselelerimi taşımamaya özen göstermişimdir. Ancak yarın özel bir gün... Canım memleketimin "Ana muhalefet partisi lideri"ne karşı, Ankara Çubuk'da sahneye konulan "linç girişimi", bu memleketin hukuk tarihine "Yüz karası" olarak geçmiştir. CHP'nin Sayın Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hiç bir zaman atlamadığı "Şehit cenazesi" için gittiği Çubuk'ta kameraların önünde resmen "Linç girişimi"ne uğradığı halde, hukuken "İnek hırsızı" olduğu tescil edilen kişilerin saldırısına uğradığı gibi, "Yakın bu evi" diye bağıranların da görüntüleri yansıdı medyamıza. Daha da önemlisi, o gün; o törende Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Ankara Valisi ve diğer yetkililer protokoldeydi. Sayın Kılıçdaroğlu 'nun yakın koruma ekibi de Emniyet Genel Müdürlüğü personelindendir. Bir tanesi bile beylik silahlarını ateşleyerek linç girişiminde olan kalabalığı dağıtmak için tetiğe basmadılar. Çünkü o değerli personel bu konuda eğitimliydiler. Psikolojik harp metotlarını biliyorlardı. Basit; adli bir vaka olmadığının bilincindeydiler. Tarihi linç girişiminin içinden "Sayın Kılıçdaroğlu"nu çekip-çıkardıkları için hepsini tebrik ediyorum. O, gün İstanbul'da da tarihi bir miting vardı. Özellikle bu olay oraya yansıtılmayarak bir kilometre taşı döşenmiştir. Sıradan bir AKP'li, MHP'li ya da yandaş birinin saldırıya uğraması durumunda anında "Tutuklama" kararı alan hakimler ne yazık ki; Kılıçdaroğlu için "Asliye Hukuk Mahkemesi"ni uygun buldular. Saatlerce süren video görüntülerini hiçe sayıp "Basit yaralama" suçundan davayı kapatmaya çalıştılar. Ama Öyle yağma yok! Devran dönüyor; Bir siyasi partinin Genel Başkanının bütün gazetelere verdiği tam sayfa ilanının da zikrettiği isimlerin çoğunluğu da saldırıya uğradı. O günlerde sıcağı; sıcağına suç duyurusunda bulunduk. Duyulmadı. Akabinde o listede isimleri yazanlardan 36 tanesi farklı yöntemlerle saldırıya uğradı. Dahası saldırı anını kamera kayıtlarından seyreden zat: "Ben size dövün dedim. Siz neredeyse öldürüyor muşunuz" sözleri; sonraki saldırıların daha hafif geçmesi talimatını da verdi. Sonuç da saldırıda "Başrol" oynayan kişiler "Terfi etti..." Asliye Hukuk Mahkemeleri "Basit yaralama"dan en hafif cezaları kesip; dosyaları kapattı... Lakin; biz vazgeçmedik. Saldırıda üç kişiyi geçince "Çete suçu" olduğunu kamera görüntüleri ile tespit edip, Emniyetin bir gece önce "Terörle Mücadele" daha sonra "Cinayet Masası" ve sabahın ilk ışıklarında "Asayiş Şube"yi görevlendirerek "Demirağ'a evinin önünde saldırı olayı"nı "Basit yaralamaya" sokma girişimini tespit ettik!.. Olayın gerçekleştiği evimin önü; Yenimahalle