TCE: Bir ifsad projesi

Ülkemizde aile konusunda sıkça bahsedilen ve tartışılan "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği-TCE" kavramı 2011 yılında İstanbul'da imzalanan "İstanbul Sözleşmesi" ile gündeme gelir.Kamuoyundaki yoğun tepkiler karşısında on yıl sonra Cumhurbaşkanı Resmi Gazete'de de yayınlanan kararla 20 Mart 2021'de İstanbul Sözleşmesini fesheder. Fesih kararının iptali için Danıştay'da bir çok dava açılsa da neticede bu davalar reddedilmiştir. (Kaynak: www.aa.com.tr) İstanbul Sözleşmesi feshedilse bile son yıllarda ülkemizde cinsiyet değiştirme ameliyatlarının artmaya başladığı medyaya da yansıyan bir bilgidir. Zira cinsiyet değiştirme işleminin hukuki alt yapısı çok önceden (1988) oluşturulmuştur. İstanbul Sözleşmesinin yürürlükte olduğu dönemde de bu konuda ciddi tahribatlar gerçekleşmiştir. SÖZLEŞMENİN GEÇMİŞİ İstanbul Sözleşmesi küresel bir projedir. Türkiye'nin "şerhsiz" imzaladığı bu sözleşmeyi 44 ülke imzalarken "şerh" koymuştur. Sözleşmenin bütün dünyada yaygınlaşması hedeflenmektedir. Bulgaristan, Macaristan, Rusya gibi ülkeler sözleşme sonrasında 2011'de "uygulamalar yapımıza uygun değil" diyerek anlaşmadan çekilmişlerdir. Sözleşmede cinsiyetin toplumsal algısının toplumdan topluma, hatta dönemden döneme değişebileceği vurgulanmaktadır. Cinsiyeti ne olursa olsun hukuken her insan elbette eşittir. Bununla birlikte bu konuda maksat farklıdır. Cinsiyetlerin eşitlenmesi demek cinsiyetsizleştirmedir. Oysa ki,