Hicaz velilerinden dualar

Geçtiğimiz 14 Mayıs seçimleri öncesi aralarında Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanının da olduğu 55 alim Türkiye seçimlerinin Müslümanları etkileyen İslami bir konu olduğunu ve iktidar partisinin desteklenmesi gerektiğini belirttiler.Konu ile ilgili bilgiye medyadan ulaşabilirsiniz. Haberi okuduğumda Bediüzzaman Hazretlerinin tarihçe-i hayatından ibretli bir olayı hatırladım: HİCAZ VELİLERİ Bediüzzaman'ın Kastamonu sürgününde hizmetinde bulunan Çaycı Emin Abi anlatıyor: "Bir gün beraber ikindi namazını kıldık. Namazdan sonra tesbihatta iken; 'Kambur, ben mi haklıyım, yoksa sen mi haklısın' diye birisine hitap ediyordu. Ben yine bir çok zamanlar olduğu gibi, hayretler içindeydim. Odasında benimle kendisinden başka kimse yoktu. Benim merakımı görünce, mes'eleyi şu şekilde izâh etti: 'Onuncu Söz, haşir ve âhiret hakkındadır. Ben o eseri bir vakitler Barla'da yazıyordum. Baktım o günlerde bir İslâm düşmanı, ıslâhı gayr-i kabil. Arefeye bir kaç gün vardı. Ben bedduâ ettim. Benim bedduâma karşılık bütün Hicaz velileri ve Hicaz'daki Kutb-u A'zâm, onun ıslâhı için duâ ediyorlardı. Benim bedduâm ferdî kaldığı için iâde edildi. Aradan uzun seneler geçti. Baktım, bu sene (1938-1939) bana nihayet hak verdiler. Hâlbuki bunun ıslahının gayr-i kâbil olduğunu biliyordum. Onlar nihayet bu sene başladılar bedduâ etmeye." (Necmeddin Şahiner, Son Şahitler, Cild 2, s. 95.) Bediüzzaman Hazretleri bu olayın sırrını Risalelerde şöyle anlatıyor: "Bir zaman, ben bir kısım ehl-i dalâlete mühim bir vakitte kahr ile duâ ettim. Bedduâma karşı, müthiş bir kuvvet-i mâneviye çıktı. Hem duâmı geri çeviriyordu, hem beni men etti. Sonra gördüm ki, o kısım ehl-i dalâlet, hilâf-ı hak icraatında bir kuvve-i mâneviyenin teshilâtıyla arkasına aldığı halkı sürükleyip gidiyor, muvaffak oluyor. Yalnız cebirle değil, belki velâyet kuvvetinden gelen bir arzuyla imtizaç ettiği için, ehl-i îmânın bir kısmı o arzuya kapılıp hoş görüyorlar, çok fena telâkki etmiyorlar."(26. Mektub 9. Mesele) DUA