Bir başka açıdan Kudüs

Hangi dinden olursa olsun zulme uğrayan tüm masumlara rahmet duasıylaPeygamber Efendimizin (asm) "Gidin orada namaz kılın, eğer gidemezseniz kandillerinde yakılmak üzere yağ gönderin" buyurduğu Mescid-i Aksâ (uzak mescit) ilk kıblemizdir. İsra Suresi'nde ismi geçer. Peygamberimiz (asm) o bölgeyle irtibatımızın mutlaka kurulmasını ister. Kudüs tüm semavî dinler için kıymetlidir. BİR İNGİLİZ DESİSESİ 1.Dünya Savaşı'ndan sonra Kudüs Osmanlı'dan İngilizlerin eline geçer ve Filistin'in başkenti olur. 2. Dünya Savaşı sonrasında 1948'de İngilizler Kudüs'ten çıkarken, bölgede İsrail işgalci devletini kurarlar. Şehir ikiye ayrılır, Batı Kudüs İsrail işgalinde, Doğu Kudüs Ürdün kontrolünde Müslüman Arapların elinde kalır. 1967'de İsrail Kudüs'ün tamamını işgal eder. Bu işgal hâlâ devam ediyor. İSEVİLER VE KUDÜS İlginçtir ki bugün Filistin konusunda en etkili siyaseti İseviler takip etmektedir. Bu tabloyu Bediüzzaman Hazretlerinin "Rüyada Bir Hitabe" eserinde bahsedildiği üzere ahir zamanda dindar İsevilerin Şeriat-ı Ahmediye'ye tabi olması anlamında yorumlayabilir miyiz Ayrı bir okuma konusu... HÜLASA Zulmün devam ettiği bu kutsal toprakları duamızdan eksik etmeyelim. Bu çerçevede geçtiğimiz sayılarda dergimizde paylaştığımız iki anekdotu hatırlatalım: RACHEL CORRIE Rachel Corrie 2003'de, Filistinlilere yardım amacıyla bulunduğu Gazze'de İsrail ordusuna ait bir buldozer ile öldürüldü. ABD'li siyasetçi Billy Wharton, Rachel Corrie'nin ölüm yıldönümünde yaptığı açıklamada şunları söylüyor: Corrie'nin ölümü, Filistin'de her gün gerçekleşen İsrail işgali vahşetine daha çok ışık tutulmasına yardımcı olan uluslararası bir haber oldu. 2003'ten beri daha birçok Filistinli öldü. Birçoğu isimsiz bir biçimde can verdi -hiçbir zaman sona ermeyen bir işgal ve baskı devrinin isimsiz ve meçhul kurbanları. Onlar sadece gömmeleri ve yaslarını tutmaları için bırakıldıkları aileleri tarafından biliniyor. Corrie'nin ölümü uluslararası