Fırsat ve zorlukların kardeşliği

Küresel ekonominin yavaşladığı ve dünya genelinde enflasyonun yükseldiği bir dönemdeyiz.Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ile başlayan savaş ve 2 yıla yakın süren küresel koronavirüs salgını nedeniyle büyük artış gösteren enerji ve gıda fiyatları bütün kesimlerin üzerinde büyük bir yük oluşturuyor.Dünyada ve Avro Bölgesi'nde yıllık enflasyon yüzde 10-12 bandında. Rusya'nın enflasyonu Ukrayna'yı işgalinden bu yana ikiye katlandı, ancak düşüyor.Almanya, İtalya ve Birleşik Krallık çift haneli seviyelerde.Türkiye ekonomisi 2022'nin üçüncü çeyreğinde yüzde 3,9 büyüdü.Yıllık bazda enflasyon ise yüzde 85 seviyesinde.İstanbul'da yıllık bazda enflasyon yüzde 105 ile üç haneli oldu.Muhtemelen 2022 yılını temel ihtiyaçlardaki yüksek enflasyon tartışmalarıyla kapatacağız.Şimdi merak edilen 2023 yılı nasıl geçecek sorusunun cevabı. İş dünyasının ihracat ve ithalat tarafında yer alan temsilcilerinin ekonomiye bakışları özetle şöyle;Üretim girdisi olarak yapılan ithalatın oranı toplamın yüzde 80'ini oluşturuyor.Bu ithalatı yapmasak, zaten ihracat şansımız da olamayacak. Dolayısıyla bizim daha çok üretimle ham madde ihtiyacımızı yurt içinden karşılayacak hale gelebilmemiz gerekiyor. Yani sadece üretmek yetmiyor, tasarımla, teknolojiyle, inovasyonla ürettiğimize değer katmak, markalaşmak zorundayız. Bunu başarabilir, enerjinin ithalattaki payını azaltabilirsek orta vadede ihracatımızın ithalatı karşılayabileceği bir noktaya gelebiliriz.2023 yılının ilk yarısı hem dünya hem de ülkemiz açısından zor geçecek.İkinci yarıdan itibaren yabancı sermaye yatırımlarının gelişinin hızlanacağı tahmin ediliyor. Türkiye gerek coğrafi avantajları, gerekse güçlü insan kaynağı ile zamanla daha avantajlı bir konuma geçecek. Yılı ikiye ayırırsak, ilk bölümü zor, ikinci bölümü ise önemli fırsatlarla geçirilecek bir sene gibi gözüküyor.Arjantin son 10 yıldır girdiği yüksek enflasyon sarmalından çıkamadı.Arjantin'de günde 5.50 dolar altında ile geçinmeye çalışanların nüfusa oranı 2012'de yüzde 4 iken 2022'de yüzde 36'ya ulaştı.Enflasyonun olduğu ülkelerde gelir dağılımı yok, alım gücü yok, işsizlik, geçim sıkıntısı, fakirleşme ve kıtlık var.Türkiye'nin güçlü bir büyüme sağlaması ve devamlılığı için enflasyonu kalıcı bir şekilde indirmesi gerekiyor.Dünyanın iki kilit ekonomisi ABD ve Çin'de büyüme istikrarı var.Türkiye çok fazla dalgalanma yaşıyor.Bir dönem sonra büyümede yavaşlama söz konusu olacak.Enflasyonun kontrol altına alındığı, öngörülebilir bir ortam şart.Yatırım güven ortamında oluyor.Gerçek kalkınmaya giden yol bu.İlk iki çeyreğe göre büyüme hızında bir düşüş var.Bu düşüş ana pazarlardaki ekonomik durgunluktan