Azdan az, çoktan çok gider

Dünya ekonomisinin salgın krizinden çıkış sancılarıyla geçirdiği hareketli bir yıldı 2021. Bu yılın sanayiye yansıyan fotoğrafını da İstanbul Sanayi Odası (İSO), tarafından yapılan "İSO Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2021" araştırması çekmiş.Dün kamuoyuna açıklanan "İkinci 500 Büyük" araştırması daha çok Küçük ve Orta Boy şirketleri yani KOBİ niteliğindeki kuruluşları kapsıyor.Geçen yıl bu şirketlerin üretimden net satışları yüzde 77,5 oranında artarak 191,1 milyar TL'den 339,2 milyar TL'ye yükselmiş.Araştırmanın çektiği büyük fotoğrafı daha net görmemiz için İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan'ın araştırma sonuçlarına yönelik aşağıdaki değerlendirmesini iyi okumak lazım."2021 yılını çift haneli bir büyümeyle kapatan ülkemizdeki sanayi kuruluşları, özellikle dış pazarlardaki performanslarıyla güçlenen küresel talepten payını almış görünüyor.Salgın sonrası dünyada hemen her sektöre dönük talep beklenenden erken toparlandı. Bu da beraberinde tedarik krizini getirdi.Gevşek para ve maliye politikalarının sağladığı rekor parasal genişlemenin en yıkıcı yan etkisi ise sonuçlarını bugün de yaşamakta olduğumuz küresel enflasyon oldu.""Küçük ölçekli şirketlerden oluşan İSO İkinci 500'ün ihracatı yüzde 35'lik bir büyümeyle 2021'de Türkiye genelinden ve İSO 500'den (En büyük ilk 500 şirket) daha başarılı bir görünüm sunuyor.Fakat İSO İkinci 500'ün verilerine baktığımızda borçlanma yapısında belirgin bir bozulma dikkatimizi çekmektedir.Söz konusu veriler İSO İkinci 500'de işletme faaliyetlerinin giderek daha fazla borçlanma ağırlıklı olarak finanse edildiğini ortaya koyuyor. Asıl önemlisi ise borcun vade yapısında da gözle görülür bir kısalmanın olması.Mali borçların toplam borçlar içindeki payı yüzde 57,6'dan yüzde 54,2'ye inerken, diğer borçların payı yüzde 42,4'ten yüzde 45,8'e yükselmiş görünüyor. Bunun anlamı şu; İSO İkinci 500 şirketleri faaliyetlerin finansmanında ve artan işletme sermayesi ihtiyacının karşılanmasında ticari borçları çok daha fazla kullanmışlar.Bir başka deyişle 2021'de sanayiciler, bankalara olan borçlarından çok daha büyük bir hızla başka firmalara borçlanmışlar. Bu karşımıza çıkan dikkat çekici yeni bir durum.""Bu tabloya bakarak şunu söyleyebiliriz; finansman koşullarının sıkılaştığı ve kredi imkanlarının daraldığı son dönemlerde, sanayicilerimizin içinde bulunduğu bu durum, zincirleme reaksiyon halinde gelişebilecek ödeme risklerine işaret etmesi bakımından son derece endişe vericidir.Kurlardaki yükseliş ve finansman şartlarındaki sıkılaşmanın dev şirketlere kıyasla KOBİ'ler için daha zorlayıcı bir ortam oluşturduğuna şüphe yok.""Ülkemiz sanayisinin teknolojiye dayalı, nitelikli ve katma değer üreten bir üretim yapısına kavuşması, dünya ile rekabetimiz açısından