Marş provokasyonu

Atatürkçü statüko fırsatını buldu mu hemen kafasını çıkartıp kendini bir şekilde gösteriyor. Bu sıralar üniversite mezuniyet törenlerinde marşla "Ben buradayım" diyor.28 Şubat darbesinde 10. Yıl marşıyla Müslüman Anadolu halkının ensesinde boza pişirmişlerdi. Birisine had bildireceklerse, histerik bir ruh haliyle marş söylemeye başlayıp hedefteki kişiye fiili saldırıya geçerlerdi; bu bir başörtülü kız da olabilirdi veya kendilerine boyun eğmeyen sanatçı Ahmet Kaya... Teke tekte gösteremedikleri cesareti bir araya gelmekte alırlardı. Kargalara şükür secdesi yaptıracak sesleriyle 10. Yıl marşını hep bir ağızdan söyleyerek kendilerinin ne kadar güçlü oldukları göstermeye çalışırlardı.Doksanlı yıllarda halka işkenceyi kamusal alanda 10. Yıl marşıyla yapanlar sorgu odalarında "Ölürüm Türkiyem" ile yaparlardı. İşkenceciler ince espri yapmayı çok severlerdi! Meselâ Filistin askısına, Sinan Erkoç'un "Oyna" adlı şarkısı eşliğinde asılırdık. İşkencecilerin "Oyna" şarkısını tercih etmelerindeki incelik, şarkıda geçen "Dünyayı sen mi kurtaracaksın" sözüydü! Bizler askıda acıdan kıvranırken şarkı çalmaya devam ederdi:dertlere takılıp aman yorulmasana ne gününü gün etmek varkensana ne bitmeyen kara gecelerdendünyayı sen mi kurtaracaksınacılara sen mi ilaç olacaksınyok fayda başka "vah vah" demektenboşuna düşünme, ne gelir elindenoyna da oyna kafana göre oynaoyna da oynayakışır sanaEvet, mesaj gayet açıktı. Hiçbir şeye kafanı yorma, keyfine bak, oyna. Aksini yaparsan yerde değil de askıda oynarsın; o da zevkten değil acıdan!..."Bir şey aynı zamanda hatırlattığı şeydir."İşte bana da 10. Yıl marşı, Ölürüm Türkiyem türküsü, Oyna şarkısı darbeyi, işkenceyi hatırlatıyor. Bunlardan birinin melodisini duyduğum an kendimi,