Hemen şimdi

Cuma günü yapılan "Türkiye yüzyılı" tanıtım toplantısını takip etmek için Ankara Spor Salonu'ndaydım. Toplantıya alâka ve salondaki coşku büyüktü. Normal şartlarda 20 yıldır iktidarda olan bir liderin halka yeni bir umut vermesi ve bu umudun halk tarafından coşkuyla karşılanması, kabul görmesi beklenmez. İktidarda olmak yıpratıcıdır ve 20 yıllık gibi uzun bir iktidar süreci iktidarda olanlarda kanıksamaya halkta da bıkkınlığa sebep olur. Bunun neticesi de iktidardakiler umut verecek yeni hamleler yapamaz halk da başka arayışlara girer.Yeni Türkiye'nin kurucu lideri Recep Tayyip Erdoğan, yukarıda saydığım işte bu tüm siyasi ve toplumsal kabulleri yıkan bir lider olarak önümüze yeni bir hedef, yeni bir "Kızıl Elma" koydu. Adına da "Türkiye yüzyılı" dedi. Başkan Erdoğan "Türkiye yüzyılı" toplantısında yaptığı konuşmada taarruz ruhunun kendisinde dipdiri olduğuna şahidlik ettim. Salonda ilk defa dinlediğimiz "Türkiye yüzyılı"nın marşının nakaratındaki "Başlasın Türkiye yüzyılı, yarın değil hemen şimdi!" sözleri de Yeni Türkiye'nin taarruz ruhunun göstergesi. Erdoğan istikbalin Türkiye'sini şu sözlerle çerçeveledi: "Bugün güçlüyüz, yarın daha da güçlü olacağız. İnsanlarımızın tamamının istiklalinden emin bir şekilde istikbaline güvenle bakacağı bir Türkiye için yeni projeler, yeni programlar, yeni eserler, yeni hizmetler peşinde koşmaya devam edeceğiz."Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında "Türkiye yüzyılı"nın dünyada barışın da yüzyılı olacağını vurgularken Türkiye'nin halihazırda üstlendiği rolü de anlattı: "Dört bir yanımızda savaşın, çatışmaların ve gerilimlerin arttığı bir dönemde, tüm taraflarla eşit, ahlaki, adil bir ilişki tesis ederek, barış için samimi gayret gösteren tek ülke durumundayız. Milli menfaatler, uluslararası ilkeler ve çok yönlü dengeler üzerinde, hem masada hem sahada sergilediğimiz insani ve vicdani duruş giderek daha çok takdir topluyor." Başkan Erdoğan "Türkiye yüzyılı"na yeni bir anayasa ile girileceğinin müjdesini de verdi. 12 Eylül darbe anayasasıyla "Türkiye yüzyılı"na girilemeyeceği, değerlerimizden neşet edecek bir anayasanın "Türkiye yüzyılı"na kuşkusuz çok yakışacaktır."Bir dava adamı sıfatıyla sizlerin huzurundayım" diyen Başkan Erdoğan Ayasofya'nın tekrar camiye dönüştürülmesinin mânâsını da vâzıh bir şekilde izah etti: "Sadece nesillerin hayali