Paçayı sıvayın, dere görüldü

Çok acı çekti halk...Özellikle deprem bölgesinde olanlar ve onların yurdun çeşitli yerlerindeki yakınları başta olmak üzere. Sadece bunlar mıTabii ki hayır, tüm ulus acıyı en derinden yaşadı ve maalesef hâlâ da yaşıyor.Bu acıların orta vadede sona ermeyeceğini tahmin etmek sanırım zor değil...Elbet acılar dinecek, halk tekrar bağını, bahçesini yeşertecektir. Doğal olarak birçok maliyeti de omzunda hissedecek.Tüm dertlerin ve katlanılamaz acıların içinde halk aynı zamanda biraz da olsa gülümsemeyi hatırladı son günlerde. Bir umut yeşerdi sanki her tarafta...ACI VE UMUT AYNI YÜZDEBir şeylerin değiştiği gerçeğinin toplumun tüm kesiminde yansımasını buluyor. Siyasal alanda ortaya çıkan değişim rüzgârı demokrasi ve gelecek hakkında toplumun umutlarını artırmaya başladı.Sıra şimdi ekonomik umutlarla beraber onun planını ortaya koymaya geldi. Başlangıç noktası doğal olarak deprem bölgesinin ekonomik kalkınması olsa da gerekli olan tüm ülkeyi kaplamış fakirliğin giderilmesi ve ülkenin ayağa kalkması için geniş bir stratejik planın varlığıdır.Kolay değil, ulusal gelirin yüzde 20-25'ini ayıracağımız bir yatırım ve kalkınma planı olacaktır bu. Yani ortalama beş yılda, yeniden ayağa kalkma ve değer üretme sürecinde, yaklaşık 200-250 milyar doların hem ekonomik yapının oluşumuna hem de nüfusun tekrar aynı yerleşim merkezlerine getirilmesine, onların topluma her alanda kazandırılmasına yönelik yapılacak tüm harcamaları kapsayan bir plan bahsettiğimiz.Bu bir maliyet hacmi değil, aksine bir toplumun yeniden yapılandırılmasını gerektiren bir karşılığın bedeli. Öyle bir karşılık ki yine harcamalar ve yaratılan emek ve sermaye geliri ile ulusal geliri bu harcamadan daha fazla artıracak türden.Bir kamu harcaması aracı kapsamında düşünülecek bu maliye politikası yerel ve ulusal üretim faktörleri yani girdileri kullanıldığında çok daha fazla gelir yaratıcı bir özelliği de sahip olacaktır.ULUSAL GİRDİLERİN KULLANIMIİşgününün kalitesi, sermaye birikimi ve yapılanmanın ölçeği ve içeriğine baktığımızda, harcamaların büyük bir bölümünün iç kaynaklardan sağlanabilir, kalan kısmının ise ithalat girdileri ile karşılanabilir bir niteliğe sahip olduğu görülmektedir. İnşaat yönüyle durum böyleyken, insan sermayesini yerine koymak sürecin belki de en önemli parçası, saklı maliyetin ise büyük kısmını oluşturmaktadır. Dahası işgücünün tekrar planlı bir şekilde eski haline getirilmesi ve yapısal özellikleriyle daha ileriye taşınması, yıllara yayılacak