"Yâ Rabbî! Beni nefsin hîlesinden haberdâr et"

"Sübhanallah! Bu nefis öyle yaratılmış ki, hayatında da ölümünde de münâfık!.." Ebû Hâmid Ahmed bin Hadraveyh hazretleri evliyânın büyüklerindendir. Önceleri Hâtem-i Esam'ın talebesiydi. Ebû Turâb en-Nahşebî ve Ebû Hafs el-Haddâd ile sohbet etmiş, İbrâhim bin Edhem'i görmüştür. 854 (H.240) senesinde Afganistan'da Belh'te vefât etti. Ahmed bin Hadraveyh hazretleri kendi nefsini muhâsebeye çektiği bir hâdiseyi şöyle anlatmıştır: Uzun müddet nefsime muhâlefetle onu kahretmiştim. Bir defâsında bir cemâat cihâd için gazâya gidiyordu. Bende de gazâ için büyük bir arzu uyanmıştı. Nefsim gazânın sevâbı ile ilgili hadîs-i şerîfleri bana hatırlatıyordu. Hayret edip, kendi kendime, gâlibâ nefsin bu istekli hâli bir hîledir! Çünkü nefis seve seve ibâdet ve tâatta bulunmaz! Herhâlde devamlı oruç tuttuğum için nefsin tâkati kesildi de bu sebeple savaşa gitmemi ve orucumu açmamı istiyor dedim. Nefse dedim ki: "Ey nefis gazâ için sefere çıkınca oruca devâm edeceğim." Nefis; "Olur kabul" deyince şaşırdım ve herhâlde ben nefsi geceleri namaz kılmaya mecbur tutuyorum da onun için gazâya çıkmamı ve böylece gece namazını bırakacağımı ve rahata kavuşmayı istiyor diye düşündüm. Nefse gazâda da seni gece uyutmam dedim. "Bu da kabul!" dedi. Bu cevabına da hayret edip, iyice düşündüm. Sonra herhâlde nefs yalnızlıktan usandı da halkın arasına karışmak istiyor. Bu sebeple diye yorumladım ve nefse; "Konakladığımız her yerde insanların arasında oturmayacağım. Tenhâ bir kenara çekileceğim" deyince nefsim; "Onu