Ebü'l-Hasan Türkmânî hazretleri evliyânın büyüklerindendir. İsmi, Mahmûd bin Mevdûd'dur. Soyu, Mısır hâkimi Aybek Türkmânî'ye ulaşır. Mısır'da doğdu. 1424 (H.828) senesinde Azerbaycan'da Meraga'da vefât etti. Herat'a varıp Mîrim hazretlerinin sohbetine katıldı. Kısa zamanda icâzet alıp irşâda başladı.
Zamânında Tîmûr Han oraları fethedip ele geçirmişti. Bir gün Türkmânî hazretlerini çadırına dâvet etti ve çadırda otururken hizmetçisine tembih edip; "Bu zâtı bir tecrübe edelim. Şimdi siz gasbedilmiş bir kuzu veya tavuk yakalayıp pişirin ve bu zâtın önüne getirin. İkrâm edelim. Bakalım helal veya haram olduğunu anlayabilecek mi" diye emretti...
Hizmetçi bir kuzu bulup getirdi ve Türkmânî hazretlerinin önüne koydu. O mübarek zat önüne konan kızarmış kuzudan besmele okuyup yemeye başladı. Tîmûr Han; "Efendi hazretleri. Helâl ise yiyorum demeyi unuttunuz" dedi. O zaman Türkmânî hazretleri; "Bu bize helâldir" buyurdu. O zaman Tîmûr Han yanındakilere; "Görün evliyâ dediğiniz zât, gasbedilmiş ve haram şeye besmele bile okudu. Helâl gibi haramı yer. Dînini hebâ ve kendini cezâya uğratır" dedi. Bunun üzerine Türkmânî hazretleri; "Aslı vardır. Birazdan anlaşılır" buyurdu. O esnâda dışarıda bir kadın feryâd ederek; "Sultânım kuzucuklarımdan birini evimde beslerdim. Onu Türkmânî hazretlerine vermeyi adamıştım. Onu alıp giderken adamlarınız elimden aldı ve bana eziyet ve zulmettiler" diye seslendi.
Tîmûr Han bu sözleri duyunca, hayretler içinde kaldı. O zaman Türkmânî hazretleri başını kaldırıp; "Ey hâtun! Adağın kabûl olsun. Allahü teâlâ sana çok mükâfât versin. Adağın bana geldi. Sâhibini buldu. İşte yediğimiz kuzu odur" buyurdu. Kadıncağız sevinçle geri döndü. O zaman Tîmûr Han, İzzeddîn Türkmânî hazretlerinin büyük bir zât olduğunu hakkıyla anlayıp hürmet ve ikrâmlarda bulundu ve yaptığı imtihan sebebiyle özür dileyip duâ istedi.