"Kur'ân'ı açık açık, tane tane oku!.."

"Kur'ân-ı kerîmi harf harf, ağır ağır kırâat et, her harfi kendisinden sonra gelen harften temyiz et!" Ebü'l-Kâsım Dehhâk hazretleri Tabiînin büyüklerindendir. Belh şehrinde yaşadı. 105 (m. 723) senesinde aynı yerde vefât etmiştir. Eshâb-ı kiramdan Abdullah İbn-i Abbâs (radıyallahü anh) hazretlerinin sohbetiyle yetişti. Ondan tefsîr, hadîs gibi birçok ilimleri öğrendi. Çok hadîs-i şerîf rivâyet etti. Ayrıca Abdullah İbn-i Ömer, Abdullah İbn-i Abbâs, Ebû Hureyre ve Enes bin Mâlik hazretlerinden (radıyallahü anhüm) hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. "Tefsîr-i Kur'ân" adında bir eseri vardır. Bu kitabında, Müzzemmil sûresi dördüncü, "Kur'ân'ı açık açık, tane tane tertil ile oku!" âyet-i kerîmesini tefsîr ederken "O'nu (Kur'ân-ı kerîmi) harf harf, ağır ağır kırâat et, her harfi kendisinden sonra gelen harften temyiz et!" diye buyurdu. Âyetlerin manâlarını iyice anlayabilmek için tekrar tekrar okurdu. Nitekim bir gün "Onların üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında da ateşten tabakalar var. İşte Allah böyle (bir azaptan) kullarını korkutuyor. Ey kullarım! O hâlde benden korkun!" âyetini seher vaktine kadar tekrar etmiştir. Yûsuf sûresinin otuzaltıncı "... Bize bunun tâbirini haber ver! Çünkü biz seni muhsinlerden görüyoruz" âyet-i celîlesi hakkında diyordu ki: "Yûsuf aleyhisselâmın ihsânı; hapishânede, her hasta olana hizmet ve yardım etmesi, her muhtaç olanın elinden tutması idi. Kendisine bir dilenci geldiği zaman kapı kapı dolaşır, onun ihtiyâcının giderilmesine yardımcı olurdu." Şöyle rivayet etmiştir: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: "Bu ümmetin âlimleri iki kısımdır. Birincisi, Allah ona ilim verdi. O da karşılığında para ve ücret almadan insanlara öğretti ve okuttu. İşte buna gökteki kuşlar, denizdeki balıklar, karadaki hayvanlar ve kirâmen kâtibîn melekleri duâ ederler. Kıyâmet gününde Peygamberlere arkadaş olacak, derecede yüce ve efendi oldukları hâlde Allahın huzûruna çıkarlar. İkincisi de, Allahü