Beş şeyi yapmayan, beş şeyden mahrum olur!..

Malının zekâtını vermeyenlerin ve namâz vakti gelince, kılmak istemeyenlerin vay hâline!.. Ebû Muhammed Ayderûs hazretleri evliyânın büyüklerindendir. 1538 (H.945) senesinde Yemen'de doğdu. Küçük yaşta Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. Âlim bir zât olan babasından ilim öğrendi. Daha sonra hacca gitti. Mekke-i mükerreme ve Medîne-i münevveredeki birçok âlimden ilim öğrendi. Memleketine dönüp ders vermeye başladı. 1610 (H. 1019)'da vefât etti. Bir dersinde şunları anlattı: Hadîs imâmları söz birliği ile bildiriyorlar ki: (Bir namâzı, vaktinde amden bile bile, kasten kılmayan, yani namâz vakti geçerken, namâz kılmadığı için üzülmeyen, kâfir olur.) Veyâ ölürken îmânsız gider. Ya, namâzı hâtırına bile getirmeyenler, namâzı vazîfe tanımayanlar ne olur Ehl-i sünnet âlimleri, söz birliği ile buyurdular ki: İbâdetler îmândan parça değildir. Yalnız, namâzda söz birliği olmadı... O hâlde, bir namâzını kaçırma ve gevşek kılma! Seve seve kıl! Allahü teâlâ kıyâmet günü, bu âlimlerin ictihâdlarına göre cezâ verirse ne yaparsın Beş şeyi yapmayan, beş şeyden mahrûm olur: Malının zekâtını vermeyen, malının hayrını göremez. Uşrunu vermeyenin tarlasında, kazancında bereket kalmaz. Sadaka vermeyenin vücûdunda sıhhat kalmaz. Duâ etmeyen arzûsuna kavuşamaz. Namâz vakti gelince, kılmak istemeyen, son nefeste Kelime-i şehâdet getiremez. Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Namâzı özürsüz kılmayan kimseye, Allahü teâlâ onbeş sıkıntı verir. Altısı dünyâda, üçü ölüm zamânında, üçü kabirde, üçü kabirden kalkarkendir... Dünyâda olan altı azap: Namâz