"Askerineve cephânesine güvenenhezîmeti yaşar!"

Şemseddîn Ahmed Sivâsî hazretleri Anadolu'da yetişen büyük velîlerden olup Halvetiyye yolunun kolu olan Şemsiyyenin (Sivâsîyye) kurucusudur. "Kara Şems" diye şöhret bulmuştur. 1519 (H.926) senesinde Tokat'ın Zile ilçesinde doğdu. 1597 (H.1006) senesinde Sivas'ta vefât etti. Tokat'ta aklî ve naklî ilimleri tahsîl edip yükseldikten sonra, İstanbul'a gelip, Sahn-ı semân medreselerinden birinde müderris olarak vazifelendirildi. Sonra Zile'ye döndü. Orada ilim öğretmeye başladı. Bu sırada Amasyalı Şeyh Muslihuddîn Efendinin dergâhına gidip, onun sohbetiyle şereflendi ve ona talebe oldu. Hayâtının sonuna doğru, Sultan Üçüncü Mehmed Hanla birlikte Eğri Seferine katıldı. Küffâr askerinin sayısı çoktu. İslâm ordusunda bozgun ve firâr başgösterdi. Hazîne ve cephânelik düşman tarafından zabtedildi. Şemseddîn Sivâsî;

"Pâdişâhım kâfirin hezîmete uğramasına yarım saat kalmıştır. Şu anda bir kuvvet sâhibi tasarruf için ortaya çıkmak üzeredir. Bu an fethin başlangıç ânıdır. Hâtırınızı hoş tutunuz" buyurdu. Nihâyet düşman bozguna uğratılıp, kesin zafer elde edildi...

Şeyh Şemseddîn-i Sivâsî hazretleri, zaferi müjdelemek üzere pâdişâhın huzûruna çıktı ve buyurdu ki: "Ey benim pâdişâhım! Yeryüzünde Allahü teâlânın halîfesi olanların niyetleri; Allahü teâlânın rızâsını kazanmak olup, dayandıkları ve güvendikleri, Allahü teâlâ olması gerekir. Savaşta askerlerin çokluğuna güvenmeyip, kuvvet ve kudret sâhibi Allahü teâlâya tevekkül etmek gerekir. Âyet-i kerîmelerde meâlen;

"Siz de, düşmanlara karşı gücünüzün yettiği kadar, her türlü kuvvet ve cihâd için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın."