SON günlerde 'Reis' namıyla maruf bir iddia sahibinin ülkedeki yolsuzluk iddialarını ben de tüm toplumun ilgiyle izlediği gibi izliyorum. Söz konusu iddialara bakınca vicdan sahibi insanlar gibi etkilenip; Yazık, "Çalmışsınız gençliğin gelecek ve umudunu" da demekten kendimi alamıyorum. Anlaşılan o ki "cambaza bak" derken götürülen dolarlar. Sadece "götürmek" maksadıyla kurulan "kravatlı çeteler." Bu organizasyonun içinde yer alan milletvekili, üniversite rektörü, SPK başkanları ile danışman kadrosu, ülkemizde gençlerin umutlarının nasıl çalındığının ispatıdır. Bakınız henüz daha yeni açıklanmaya başlanan üç beş kişilik bir organizasyonda dahi ifade edilen para miktarı Türk sporunda aşağıda açıklayacağım tüm branşların "finanstan kaynaklı" aksamalarını çözecek orandadır. Türkiye'de uluslararası şampiyonalara dahi giderken "kaynak darlığı" nedeni ile "sponsor" arayan sporcu kafilelerinin haklarının bu götürücülerin marifetiyle yok edildiğini görüyor ve ilgilileri ikaz ediyorum. Örnek mi istiyorsunuz Alın size örnek; 29 Ağustos 4 Eylül tarihleri arasında Peru'da Dünya Gençler Yüzme Şampiyonası yapılmıştır. Türk kafilesi bu organizasyona müsabakaların başlamasına 1 gün kala iştirak etmiştir. Stratejik olarak İstanbul-Bogota-Lima ortalama 30 saat yol yapan kafilemizin bu seyahatte, teamüllere göre uyum ve intibak ayrıntısına dikkat etmediği açıktır. Bu müsabakalara en az 3-4 gün önceden gitmemenin sebebi cehalet değil ise "kaynak darlığıdır." Ülkemizde bir çok federasyonda bu nedenle yol paralarını kendileri