Boyutsallık - I (Bilgi Farkındalığı)

İçerdiği anlam açısından yeni bir kavram ortaya koymak istiyorum. Tanımlayacağım şekliyle bu kavram dünyada ilk kez ifade ediliyor. Söz konusu kavrama şimdilik "Boyutsallık (Dimensionality): Bilgi Farkındalığı" adını vermek istiyorum. Bu kavramı kamuya ilk kez Cumhuriyet Pazar Eki'nde duyurduğum için mutluyum. NİÇİN YENİ BİR KAVRAM Bu tür yeni bir kavrama ihtiyaç var mı Bence var. İnsanların yaşam kalitelerini artırmayı, duygusal iyi oluş hallerini yükseltmeyi, yetişkinlerin ve çocukların daha huzurlu ve etkin yaşamalarına katkı sağlamayı amaçlayan pek çok yaklaşım var. Felsefe'nin ve psikoloji'nin bir parçası olarak varoluşçu (Egzistansiyalist) Yaklaşım var, anda yaşama (here and now) kavramı var, Mindfulness (Bilinçli Farkındalık) var, meditasyon, yoga v. b. yaklaşımlar, inanç sistemleri, ahlaklı, kâmil insanı oluşturmayı hedefleyen, Budizm benzeri öğretiler var. Bu listeye baktığınızda bir eksiklik görüyor musunuz Tüm bu yaklaşımlar insanların, kendi içlerinde huzurlu, çevreleriyle uyumlu olmalarını amaçlıyor. Çok güzel; ancak bir de bilimsel görüşe sahip olan, bilgi edinmeyi bir yaşam tarzı haline getirmiş yetişkinler ve çocuklar olmasını istesek mi acaba Bu noktada, "İnsanlar zaten bir şeyleri merak ediyorlar, bilgi edinmeye çabalıyorlar, bu duruma özel bir ad vermek gerekmez" diye düşünebilirsiniz. Oysa insanlar, kişisel sezgileriyle anda yaşamaya, yaşamdan keyif almaya da çalışıyorlar, fakat bu yetmiyor; bir de mindfulness diye bir kavrama ihtiyaç duyulmuş. Bu tür kavramlar, işi tesadüfe bırakmadan insanların anda yaşamalarını, kendileriyle ve çevreleriyle uyum içinde olmalarını hedefliyor. Varoluşçu felsefeyi ve psikolojiyi bilmeyen pek çok kişi anda yaşıyor olabilir. Ancak sistematik olmayan bu yaşama bakış tarzının, tanımlanmasına ve sistematik hale getirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. Unutamadığım anılarımdan birisidir; 1968'de tüm eşyalarımızı bir kamyona yükleyip Erzurum'dan Ankara'ya doğru yola çıkmıştık. Erzincan'da mola verdik, annem, babam ve ben şehir parkında yürümeye başladık. O sırada, "Şu an annemle, babamla birlikte bu parkta yan yana yürüyoruz. Yirmi otuz yıl sonra böyle bir şey olmayacak, aman şu anı fark edeyim, tadını çıkarayım" diye düşündüğümü hatırlıyorum. Bu düşüncemde dört dörtlük bir varoluşçu psikoloji mantığı gizliydi. Fakat on dört yaşımda olduğum o günlerde varoluşçuluk kavramından tamamen habersizdim. Muhtemelen annemi babamı kaybetme kaygısından kaynaklanan bir telaşla varoluşçu bir düşünce sergilemiştim. Bunun benzerini pek çok kişi yapmış olabilir, ancak yine de bilim insanları işi bireysel çabalara bırakmadan sistematik yaklaşımlar ortaya koymuşlardır. (Örneğin Prof. Dr. Zümra Atalay'ın mindfulness konusunda kitapları, seminerleri var.) Nasıl ki insanların mutlu ve uyumlu olmalarına yardımcı olsun diye birtakım sistematik öğretiler ortaya konmuştur, günlük yaşamda bilimsel düşünme mantığının alışkanlık haline gelebilmesi için de belirli bir öğretiye ihtiyaç vardır. Bu öğretiye "Boyutsallık" adını vermek istiyorum. BOYUTSALLIK NEDİR Ahlak konusunda birçok öğreti var, bunlar "ahlakçı" yetiştirmeyi değil, ahlaklı olmayı bir yaşam tarzı haline getirmiş insan yetiştirmeyi amaçlar. Boyutsallık da biliminsanı yetiştirmeyi değil, bilimsel düşünce mantığını bir yaşam tarzı haline getirmiş insan yetiştirmeyi amaçlayacaktır. Yukarıda adı geçen tüm öğretiler felsefi temellidirler, belirgin bir matematik arka plan içermezler. Boyutsallıkta ise pozitif bilimin temeli olan gözlem, deney ve matematiğe dayalı bir akıl yürütme, yerine göre neden-sonuç ilişkisi kurma, yerine göre bunun dışındaki bilimsel görüşlere ilgi duyma söz konusudur. Boyutsallık, varoluşçuluk, mindfulness türü yaklaşımları reddetmez fakat onlara artı bir bakış tarzı, yeni bir uygulama önerisi ortaya koyar. Kanımca günlük yaşamda birçok kişi bilimin sesine kulak vermek yerine, bilim yokmuş gibi davranmakta, bilimsel bakış tarzını temel bir rehber olarak kabul etmemektedirler. Ancak artılarıyla, eksileriyle medeniyetin geldiği bugünkü nokta bilim dışı görüşlerin değil, bilimin ürünüdür. Bir insanın günlük yaşamında bilimin ürünlerini bolca kullanması ancak bilimsel düşünceyi bir yaşam tarzı haline getirmemesi önemli bir çelişkidir. 1 Aralık 2022'de, "Günlük koşuşturmalar içindeki insanlar, kaç boyutlu bir dünyada yaşadıklarının farkındalar