Yusuf Amca'nın son avı!..

"Haberin yok galiba ben Rabbimin ihsanıyla ikinci hayatımı yaşıyorum biliyor musun.." "Nasibindir gezdiren yer yer seniAkıbet sonunda yer, yer seni" derler Beri yandan da yiyecek ekmeğin içecek suyun varsa bir şeyler olur bir sebep halk olur yaşarsın kurtulursun derler Birinci ağızdan dinlediğim bu hatırada da köyümüzün eskilerinden olup avcılığı ile nam salmış Yusuf Amca'nın son avını ve avcılığını sizlerle paylaşmak istiyorum... Bir tatil günüydü O zamanlar daha sık giderdik tatilde memleketimize Yine bir tatil günü ziyarete gittiğimde, ertesi gün hem köylüyle hasret gidermek hem muhabbet etmek üzere köy kahvesine yöneldim Köy kahvesinde tanıdıkları eşe dosta "merhaba" derken selam verirken az ötede kuytuda yetmiş yaşına gelmiş ama bir türlü avdan özellikle keklik avından vazgeçmemiş Yusuf Amca'yı, tahta iskemlesinde tahta masanın başında otururken gördüm. Selam verip elini öptüm. Geldiğimi görünce sevindi Duygulandı Hoşbeş ettikten sonra dedim ki kendisine: -Yusuf Amca hayırdır Sen kahve köşelerinde böyle pineklemezdin. Yaşlandım diye yoksa avcılığı bıraktın mı Yusuf Amca şöyle "şimdi sana laf anlatmaya mı başlayacağım" der gibi cık cık çekti Kafasını iki yana salladıktan sonra cevap verdi; -Hem de öyle bir bıraktım ki, bundan sonra tövbeler tövbesi... - Niye böyle oldu Hayırdır bir sebebi olmalı Yusuf Amca. 'Hele iki çay söyle de geç otur karşıma' dedi. Çaylar sipariş edilirken ben de masasına oturup yetmişlik ihtiyar delikanlıyı dinlemeye başladım: -Belki haberin