"Tekerek Mustafa"

"Kızıyla ve dünürleriyle barışmaya yanaşmadığı için çok pişmanlık duyduğunu söyledi." Kendisine Tekerek Mustafa denirdi. Bartın'da köyün sevilen, saygı duyulan, çalışkan, dürüst bir ferdiydi. Çoğu özelliği ile örnek alınabilecek bir kimseydi. Çok şeyler anlatırdı. İnsanlar anlattıklarından ders çıkarsın, anlatılanlardan iyilik üzerine örnek alsınlar, yanlış olanlardan sakınsınlar isterdi. Benim üç kızımı ilk gördüğünde kız çocuklarının hakları üzerine anlatımlarda bulundu. Kendi tek kızının evden kaçtığının hikâyesini anlatırken aralarda sık sık ders verici örneklerle de anlatımını kuvvetlendirdi. Kendisinden hiçbir şekilde gelip dünür olunmadan istenmeyen kızı, ona göre kandırılıp ama kızına göre gönül rızası ile akrabasına kaçtığında kızına küsmüş gönül koymuştu. O sebeple de tüm ısrarlara rağmen bir daha kızıyla barışmaya yanaşmamış. Ben, verdiği bilgileri dinlediğimde kendisine dedim ki: "Barışman küs kalmandan daha hayırlıdır..." Bu düşüncemi sohbetimiz boyunca birkaç kez tekrarladım. Ayrılacağımız zaman bana dediği şu oldu: "Sen çok güzel şeyler anlattın. Hiç kimse bana bu şekilde anlatımda bulunmadı..." Kızıyla ve dünürleriyle barışmaya yanaşmadığı için aslında çok pişmanlık duyduğunu söyledi. Barışmak için bir vesile aradığını bu konuşmamızdan sonra her karşılaştığımızda belli ediyordu. Büyükçe tarlasına gidip gelirken bana seslenip "iki sohbet yapalım" diyerek konuyu buraya getiriyor ve pişmanlığını bazen aleni bazen de üstü kapalı söylüyordu. Son karşılaştığımızda bir de