Kendi çocukluğumu hatırladım

"Çocuk bunları söyleyince içim burkuldu Kendi çocukluğumdaki fakirliğim gözümün önüne geldi." Bu hatırayı beş sene önce bize gönderen okuyucumuz, telefonda hem hâl hatır sordu hem bu hatırayı. Beraberinde bir hatıra daha göndereceğini söyledi. Sonra babasının kendisine üç vasiyetinden söz etti. Biz kendisinden izin almadığımız için diğer iki vasiyetini değil üçüncü vasiyetini paylaşacağız hatıranın sonunda. Haydi o unutulmaz hatırasını okuyalım birlikte: Yıllar önce, iş yerimin önünde otururken tahta lokum sandığından yapılmış ayakkabı boya sandığını omzuna iple asmış küçük bir çocuk "Amca ayakkabılarını boyayabilir miyim" dedi. -Kaça boyuyorsun -İki yüz elli kuruş (yıllar öncenin fiyatı) Anlaştık. Boya sandığını yere koydu, ben de ayağımı boya sandığına. Dizlerinin üzerine çöktü. Sandığın içinden boş yuvarlak bir teneke kutusu çıkardı. Kâğıda konulmuş boyayı bu teneke kutuya boşalttı. Ben vakit geçirirken çocuğun heyecanlı hareketlerini izliyordum. Kâğıttaki boyayı kutuya sıyırdı. Sonra kâğıdı buruşturup bir yumak yaptı. Sağa sola bakındı. Yere atmadı. İki dükkân ileride bir çöp kutusu gördü. İzin isteyip çöp kutusuna atıp geldi. Bu çok hoşuma gitti. Koşarak gidip geldi ve diz üstü çökerek boya fırçasını minik eline alıp işine koyuldu. Saçını okşadım "Aferin çöpü yere atmadın" dedim. "Amca herkes elindeki çöpü sepete atarsa şehir kirlenmez" gibi bir söz söyleyince çok akıllı ve zeki biri olduğunu anlamıştım. -Senin ismin