İnce hesaplar...

"Sorularıma cevap veremeyince kendimden utandım. Başımı uzun müddet kaldıramadım..." Senelerdir her ay, maaş alma zamanı yaklaşınca, on gün öncesinden alacağım ücreti ve yapacağım ödemeleri bir bir en ince ayrıntısına kadar hesaplamaya başlıyordum. Elektrik, su, telefon, internet, aidatlar ve ödenecek taksitler... Liste kabarık. Mesai alacağım var, bu ay onu da eklersem masrafları karşılar, belki ufak bir tasarruf da yapabilirim, diyerek düşünüyordum. Mesai saatleri içerisinde iş yerindeki rutin kontroller, günlük faaliyetler ve daha önceki günlerden kalan takip edilmesi gereken işlerin üzerinden geçiyor, işi yaparken aklımın bir köşesinde sürekli ay başında alacağım ücret, yapacağım ödemeleri planlıyordum. Oysa ay sonuna daha çok var. Tekrar tekrar alacağım ücret yapacağım ödemeler...Gün içerisinde mesai bitimine yaklaşırken eve alacağım erzak ve ihtiyaç listesini hazırlıyordum. İş yerinden çıkmadan evi arıyor ve eksik varsa listeliyordum. Ekmek, sebze, meyve günlük alışverişi yine ince hesaplarla tamamlıyordum. Marketten çıktıktan sonra aklıma farklı beklentiler, gelecekle ilgili hesaplar düşüyor. Ailenin işleri, arabanın arızası, yeni ev ve arsa alabilir miyim düşüncesi gittiğim her yere benimle geliyordu.İş yerinde çalışan personele selam verip hatırlarını sormak, markette temizlik yapan yaşlı ablaya güler yüz gösterdiğimde mutlu oluyordum. Bunun dışında hayat tekdüze geçiyordu. Bir ay sonu daha gelmişti ve ödemeler artmıştı.Gelir gideri karşılamamaya başlamıştı. Derin düşüncelere dalmış ve hesaplara boğulmuştum. Telefonuma bir mesaj düştü. Aynı anda çalıştığım ofisin kapısından içeri çok sevdiğim bir