Dünyadan bir "Paşa" geçti

"Askerî bir fabrikada çalışması sebebiyle, rütbeli paşayla karıştırılması, espriye yol açmıştı..." 1960 yılında Elâzığ'ın Palu ilçesinde bir gakkoş doğmuştu. Doğumunda büyükleri ismini "Paşa" koymuşlardı. O da ismine layık, acı kuvvetiyle 48 kiloda liselerarası birinciliğe erişmişti. Ekibinden uluslararası şampiyonlar çıkmıştı. Güreşe devam etseydi onun da uluslararası derece yapma ihtimali hiç de uzak değildi.Dinini vatanını seven bir genç olarak, 80 öncesi birçok badireler (tehlikeler) geçmiş, elektrik teknisyeni olarak Elâzığ Askerî Ağır Bakım Fabrikasına girmesi ve onun çok sevdiği Ahmet Yüzbaşısıyla tanışması hep aynı dönemde olmuştur. Zaten var olan din ve vatan sevgisi aşk derecesine çıkmıştır.Oğluna Kasım ismini koymuştu. Ayşe ve Hatice Kübra da diğer göz bebekleriydi. Çocuklarının yetişmesi için çok gayret gösterdi. Oğlunu, bir kızını ve bir damadını öğretmen olarak yetiştirmiş, son damadını da asker olarak seçmişti.Çıktığı Özbekistan seyahatinde Bahaddin-i Buhari Hazretlerini ziyareti sırasında Seyyid bir Hoca Efendiye kendisine de lazım olan terliğini hediye ederek gönüllerini fethetmişti...Ailecek çok cömert ve misafirperverdi. Misafirliğe gittiği yerlerde bile ikram etmeyi sever, bazen de ısrar ederdi.Askerî bir fabrikada çalışması sebebiyle, rütbeli paşayla karıştırılması, esprilere yol açmıştı... Bir gün çalıştığı yeri, 8. Kolordu Komutanı (Paşası) denetlemeye geleceği sırada, fabrika komutanı albay, nöbetçi subaya "Paşa" geldi mi" diye sorar. O da geldiğini ve elektrik atölyesine gittiğini söyler. Tüm görevliler hızla oraya yönelirler. Komutan