Ben size dememiş miydim

"Ordu pazarında seyyar satış yapmak için hazırlık yaparken hiç tanımadığımız birisi geldi." Bir Kızılderili duası şöyledir:"Ey yüce ruh insanları yargılarken acele etmekten beni koru!"Eskiden salgın hastalıklar vardı ve yaygındı. Salgınla mücadelede yaşanan iki dünya savaşının olumsuz etkileri de vardı muhakkak. Kurtuluş savaşı sonrasında da köyümüzde çiçek salgını başgöstermiş altmış haneli köyümüzde iki çocuk kurtulabilmiş onların da birer gözü yok olmuş, yüzleri de berbat denilecek derecede bozulmuştu. Biz onları otuzlu yaşlarında görebilmiştik.Bu kısa bilgiden sonra sizinle çiçek değil sıtma salgınıyla ilgili bir hatıramı paylaşacağım.Bir tarihte güneydoğu bölgemizde sıtma salgını başlamıştı. Devlet salgına savaş açmıştı. Herkes canla başla çalışıyordu. Bir ekip vardı ki mesai saati dışında akşam aşıyı cipe yükleyip aşıya devam ediyordu. Fakat her nedense o bölgede salgında bir düşüş olmuyordu...Görünüşte herkesin takdirini kazanan ekibin, yapılan takiple aşıyı hudutta döviz ile takas ettikleri tespit edilmişti. Dünyada bazı ülkelerde istismarı duyulsa da ülkemizde son salgında canla başla çalışıldığını, hatta aşının üretiminin yapılıp yoksul ülkelere de ücretsiz gönderildiğini de gördük şükür.Bir de Kızılderili duasını anlamlandırabilmek için bir yaşanmışlığı anlatmak istiyorum. Ekip olarak Ordu pazarında seyyar satış yapmak için hazırlık yaparken tanımadığımız birisi geldi. "Ben de bu ürünlerden satmak istiyorum. Bana da verin" dedi.İlk defa böyle bir teklifle karşılaştığımız için bocaladık. Tüccar bir arkadaşımız yekten karşı çıktı. Görünüş de o arkadaşı haklı çıkartıyordu.Ama