Andız pekmezi ve gençliğimiz

"Şimdilerde kentlerde ilâç gibi kullanılan andız pekmezini bizim çocukluğumuzda çok fakirler yerdi..." Şüphesiz çocukların en çok sevdikleri şey şekerdir, yani tatlı yiyeceklerdir. Biz çocukluğumuzda, şekerin ne olduğunu bilmiyorduk. Şeker yerine, eğer bulabilirsek, bal ve pekmez yerdik. Ama bunlar o kadar az ve değerliydi ki, bırakın doya doya yemeyi, az miktarda yeme şansımız bile yoktu. Yaz aylarında dut yemek, büyük bir imkân sayılırdı ki, bunun için bile, zaman zaman biz çocuklar arasında kavgalar olurdu. Şimdiki nesil, bırakın andız pekmezini, üzüm pekmezini bile bilmez. Hatta "andız" ağacının nasıl bir şey olduğunu bilmeyenler de çoktur. Andız ağacı, on on beş metre uzunluğunda, oldukça dikenli ve dalları çok sık olan bir bitkidir. Şimdilerde kentlerde ilâç gibi kullanılan andız pekmezini bizim çocukluğumuzda çok fakirler yerlerdi. Çünkü andız pekmezi elde ederken çağdaş yöntemleri, örneğin kaynatılan kabukların süzülmesini, fermente edilmesini, tadının, kıvamının ve renginin ayarlanmasını bilmiyorduk. Köylüler bir taraftan pekmezi andız çekirdeklerinden elde ederken, diğer taraftan yemeklerde kullandığımız yağı da çitlembikten (biz, çöre veya çıtlık derdik) elde ederdi. Sonbaharda dağlardan çitlembikleri çuvallarla taşır ve kuruturduk. Kış boyunca da onu el değirmenleri ile öğütüp sıcak suda haşlayıp, bez keselerde sıkıp günlük yağ ihtiyacımızı karşılamaya çalışırdık. Biz incire de yemiş derdik. İncirin yetiştirilmesi için