Zor iştir Türk olmak!

Uzun yıllar önce sevgili Haluk Şahin'in "Türk olmak kolay değil" kitabını okumuş, çok etkilenmiştim... Hitler Almanya'sından kaçan Yahudi bilim insanlarına Atatürk Türkiyesi kucak açmış, onlar da bunun karşılığında Türkiye'nin her alanda gelişmesine büyük katkıda bulunmuşlardı. Bu bilim insanlarından biri büyük minnet ve sevgi beslediği ülkenin yurttaşlığına geçmek istemiş, Türk yetkililer çok mutlu olmuş ve işlemler yıldırım hızıyla bitirilmişti. Artık Türk yurttaşı olan profesör ay başında maaşını almaya gittiğinde her zamanki maaşının yarısı verilince şaşırmış, nedenini sorduğunda şu karşılığı almıştı: -Siz artık Türk oldunuz. Türk profesörlerinin maaşı budur! Birkaç gün sonra aynı gerekçeyle oturduğu lojmandan da çıkması istenince dayanamamış ve "Bütün suçum çok sevdiğim minnet duyduğum bu ülkenin yurttaşı olmaya karar vermek miydi"diye sorunca bu kez şu unutulmayacak yanıtı alacaktı: -Herr Profesör, Türk olmak kolay değil! Aslında çok şeydir Türk olmak! Nereden geldi bu hikaye aklıma peki Türkiye'nin ABD Seattle Fahri KonsolosuJ.F. Gökçe'nin kaleme aldığı "Türk olmak nasıl bir duygudur" konulu yazısını okuduğum için! Bu şahane yazıyı paylaşmak istiyorum sizinle: "Aslında çok şeydir, Türk olmak. Türk olmak Osmanlı'nın borcunu ödemektir. Kosova'da ve Bosna'da, Batı Trakya'da ve Makedonya'da bilmem kaç asır geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir... Türk olmak; Kıbrıs'ta, Hocalı'da, Anadolu'da ve Balkanlar'da soykırıma uğrayıp karşılığında yapmadığın soykırımla suçlanmaktır. Türk olmak, lisanının Avrupa'da yasaklanmasıdır ve yine Türk olmak kendini ve derdini anlatamamaktır. Avrupa'da hor görülmektir Türk olmak. Ataların birçok asır önce Viyana'yı kuşattığı için hoş görülmemektir. Sadece kuşatıp; Napolyon gibi bütün Viyana'yı yakmadığı için. Türk olmak; Selanik'te Pontus Anıtı'nın, Viyana'da çiğnenen yeniçeri minberinin ve Malta'da papazın üzerine bastığı Türk bayrağı heykelinin önünden geçmektir. Türk olmak; arabaya koşulan ilk atın vatanında, ilk yazılı antlaşmanın imzalandığı yurtta, yazının bulunduğu, paranın icat edildiği, her metrekaresinden bereket fışkıran bu yurtta, kalkınmak için yabancı sermaye beklemektir. Türk olmak; Truva'dan bu yana, Sümer'den bu yana serpilerek gelse de, tarihten eski bu topraklarda, bütün zamandan damıtılarak gelen yüksek değerlerine rağmen, bir haftalık hafıza ile yaşamaktır. Doğu Roma'yı da, Batı Roma'yı da yıkıp Yeni Roma olan AB'ye girmeye çalışmaktır, Türk olmak. Türk olmak; Mostar'da köprüdür, Kerkük'te kaledir, İstanbul'da Kız Kulesi'dir, Anadolu'da buğdaydır, Çukurova'da pamuktur, Ege'de tütün, Karadeniz'de fındık, Trakya'da ayçiçeğidir... Türk olmak; Çanakkale'de ölmektir. Çanakkale'de ölmeden önce düşmana su vermektir, onun yaralısını sırtında kendi hastanesine taşımaktır. Düşmanın ardından rahmet okumak, kanlısından helallik istemektir. Anadolu'da dik durabilmek! Türk olmak; harap bir ülkede, zengin ülkelerin müstemlekesini