Birinci mesele ligin en kolay gol bulan takımlarından biri olan, hatta maç başı en yüksek gol beklentisi ortalamasına sahip takımı olan Beşiktaş'ı hücumda durdurmaktı. Trabzonspor sürpriz bir değişimle o suru çekmeyi başardı. Beşiktaş Şenol Güneş'in geldiği günden bu yana en kısır maçını oynadı Trabzon'da. Bunu sağlayan elbette iyi kurgulanmış takım savunmasıydı. Sahanın her bölgesinde kaliteli baskı yapan Trabzonspor önce oynatmamaya yönelik bir anlayışla çıktı sahaya.
Temaslı ve tempolu oyundan asla vazgeçmeyen iki beki Eren ve Mehmet Aydın'la rakibin hücum bağlantılarını kontrol altına alan Trabzonspor geçiş oyunundaki aradığı kanı Batista Mendy ile buldu. Oyunun iki yönünü de muhteşem lezzette oynayan ahtapot Mendy fizik kapasitesiyle de Trabzon'a seviye atlattırdı. Müthiş bir tempo yarattı. İyi top çalan ve dikine hat kırıcı şekilde pas veren bir orta saha transferi Trabzonspor'a ilaç gibi geldi ve çok büyük bir açığı kapattı.
İlk yarı biterken attığı o şut direk yerine ağlara vursa kariyerinin en iyi başlangıç maçını oynamış sayardım. Geleli 15 gün olmasına rağmen yine de kusursuz bir derbi maçı çıkardı. Trabzonspor yeni bir Atiba bulmuş olabilir. Bunu zamanla göreceğiz. Hücum blokları istikrarlı sürerse Mendy Trabzonspor'a geçiş oyununda çok gol attırır.
Onuachu'nun kafa golü iyi oyuna iştah, tribüne heves kattı. Bakasetas'ın topu iğne deliğinde geçirdiği ikinci golle Beşiktaş iyice demoralize oldu ve maçı çevirme umudunu kaybetti. Şenol Güneş'in devrede yaptığı 3 hamle arkadaki boş alanı daha da genişletince Trezeguet için hazır oyun parkı açıldı. Mısırlı hiç kasmadan 3 net pozisyon buldu. İkisini kaçırdı, birini attırdı ve işi bitirdi.