Finallerin Takımı

TRABZONSPOR, şampiyon kapattığı sezonun ardından ilk resmi maçına çıktı. İki şampiyonun maçı Trabzonspor'un oynamaya alışık olduğu ve 4 kupa kaldırdığı Atatürk Olimpiyat Stadyumu'ndaydı. Bordo Mavili taraftarlar yine kendilerine ayrılan tribünleri doldururken şu gerçeğin de altını çizerek devam edelim: Bir gün önce şampiyonluk kupasını kaldırdığın evindeki stadyumu 50 bin, bir gün sonra da Atatürk Olimpiyat Stadyumu'nda oynadığın Altay maçının tribünlerini 80 bin kişiyle doldurmayı başarabilecek tek takımın Trabzonspor olması gerçeği... Hazırlık maçlarındaki denemeler, oyundaki yavaşlık ve oyun kuramama, bazı oyuncuların bıraktığı yerden daha geride görünmesi elbette bazı eleştirileri beraberinde getirdi ancak asla tek ölçü değildi. Abdullah Avcı'nın Dorukhan'ı stopere koyması sahadaki planın en önemli parçasıydı. Geriden oyun kuran Dorukhan, genelde bindirmelerde başarılı olsa da hem Hamsik'e yapılan baskı hem de Bakasetas'ın o kurulumu üçüncü bölgede sağlayamaması bazı pozisyonları sekteye uğrattı. Bazen Larsen merkeze yardımcı güç olarak gelirken Eren ile Trezeguet kanadı iki oyuncuyla kilim gibi işlendi. Visca'nın hazırlık maçlarının aksine daha organize görüldüğü maçta tek eksik Visca'nın iç tarafa girip Larsen ile daha geniş alanlar yaratamamasıydı. Ancak tekrarlar, Larsen ve Visca'nın birbirini ezber edecek oyuna alışmalarıyla sağ kanadında da güçlü bir oyun kurulumunu ortaya koyacağını bugünden görebiliyoruz. Cornelius'a da ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Bu ligin en iyi santraforlarından birisi. Merkezden bağlantı oyununu kurması, arkadaşlarına alan yaratması, rakip stoperleri güçlü fiziğiyle yorması, hava toplarındaki indirmeleri Abdullah Avcı'nın planına büyük katkı sağladı. Geçen yıl bu durumu gören Beşiktaş ve Galatasaray'ın sırtı dönük forvet transferleri, Fenerbahçe'nin bu tarzda bir oyuncu araması Trabzonspor'un oyun anlamında ne kadar ilerde olduğununun