Birleşiniz!..

Yıl 2010...Yunanistan'ın ekonomik krizin pençesinde kıvranmaya başladığı günlerde Çeşme'den hemen karşımızdaki Sakız Adası'na geçmiştik.Esnaf burnundan soluyor, kendilerini bu acınası duruma hırsız siyasetçilerin düşürdüğünü söylüyordu.Konuştuklarımızın neredeyse tümü "Türkiye"ye karşı girişilen silahlanma yarışında hem paralarımızı çarçur ettiler, hem de o işlerden aldıkları büyük rüşvetlerle ülkeyi soydular" diyordu. Aralarında"Çaldıklarını ülke ekonomisine değil, kara para cennetlerindeki bankalara yatırdılar" diyenler de vardı.Yani öylesine çaresizdiler ki, çalınan paranın ülkeye getirilip, krizden çıkışta kullanılmasına bile razıydılar!..Ama sonuçta Yunanistan Avrupa Birliği Üyesi ve evrensel kuralların geçerli olduğu bir hukuk devletiydi.AB güvencesindeki anayasal düzen ayaklar altına alınamıyor, yargı, hem suçlu hem de güçlü olan hırsızların, haklı ama güçsüz olanlara zulmetmesine izin vermiyordu! "İktidar yargısı"adı altında bir rezalet yaşanmıyordu!Nitekim hayatının felsefesini"hak, hukuk ve adalet" kavramları üzerine kuran ve hukukun üstünlüğüne yürekten inanmış bir Yüksek Mahkeme Başsavcısı çıktı ve kamu kaynaklarını hortumlayıp, kara para cennetlerine kaçıranları teker teker tespit etmeye başladı.Önünü kesmek istediler ama o, krizin inim inim inlettiği halkının desteğini arkasına alarak, hırsızların ve rüşvetçilerin korkulu rüyası olmaya devam etti.İğneyle kuyu kazarcasına yaptığı soruşturmalar sonucunda, batık 4 bankada yaklaşık 400 milyon Euro'luk bir hortumlama skandalını ortaya çıkardı.Bu, krizdeki Yunan ekonomisi için can suyu anlamına gelen önemli bir meblağdı.Başsavcı artık bir hukuk ve halk kahramanı olmuş "temiz eller savcısı" veya "efsane savcı" olarak anılmaya başlanmıştı.Gün geldi efsane Savcı Panayotis Nikoludis Şeffaflık ve Yozlaşma ile Mücadele Bakanı oldu. 2013 yılındaki bir gösteride polisin tartakladığı Nikos Voutsis de polisin bağlı