Orman yangınının çalışkan arıları

Marmaris'teki orman yangınlarının söndürülmesinde 'Air Tractor' isimli uçaklar da önemli görevler üstlendi. Adeta bir arı gibi çalışan bu hava traktörleri derin vadilere dalabilmesi, yere 10-15 metre yakına kadar alçalabilmesi ve zorlu manevraların üstesinden gelmesiyle dikkat çekiyor.Yere yakın uçabiliyorlardı. Bazen 10-15 metreye kadar alçalıp, yerçekimi ile zıtlaşabiliyorlardı. Vadilerde coşabiliyorlardı. Kıvrak hareketlerle, yüksek manevralar yapabiliyorlardı. Dumanların içine girip hızla çıkabiliyorlardı. Doğuşları zirai ilaçlama için de olsa, yangın söndürme için büyümüşlerdi. Amerikan yapımı uçakların İspanya ve Avustralya'da onlarcası orman yangınlarına kafa tutmuşlardı. Marmaris'te aklımızı başımızdan alan feci büyük yangın öncesi 'Air Tractor' hava traktörleri'nden 14 tanesi kiralanıp çeşitli havalimanlarına konuşlandırılmıştı. Uçaklar Avusturalya'dan geldi. 9 adedi çift koltuklu. Arka koltukta Türk pilotlar Observer yani gözlemci olarak uçtu. Koordinatları aldılar, merkezle tercümeleri yaptılar. Biri yedek tutularak 13 uçak için Edremit, Selçuk, Dalaman, Antalya ve Adana üs olarak seçildi. 3 dakika içinde 3 ton su alabiliyorlardı. Genellikle ikili geliyorlar. Biri suyunu atınca arkasından aynı yere ikincisi 3 ton daha su atarak çullanıyor. Üstelik suya karıştırılmış, yerli yapım bir tür gübre ile alevler geciktiriliyor. Bir de tatlı suya karışan gübre yangında kavrulan toprağın sonraları kendine gelmesine yardımcı oluyor.Haberin DevamıDEĞERİ 3 MİLYON DOLARDumanların içine, göz gözü görmeyen yerlere dalıp çıkan 3 milyon dolar değerindeki uçakların İkmalleri denizden değil karada yapılıyor. Ama denizden ikmal yapan modeli de var. Yani amfibik tipi. Air Tractor Fire Boss adını taşıyor, fiyatı da 4 milyon dolar. Şu anda kullanılan modelin kiralama anlaşmasına göre her biri için bir saatlik uçuş karşılığı yaklaşık 5 bin Amerikan doları ödenecek. Bu yangında 14 hava traktörü uçak için Toplam 45 yabancı pilot görev yaptı. İspanyol, Şilili, Brezilyalı, Fransız ve Avustralyalı pilotlar Türkiye'ye gelir gelmez değişik coğrafi bölgeler için geniş brifingler aldılar. Kısa sürede göreve başladılar. Çok fazla yansımayan 15'e yakın küçük yangını büyümeden hızla söndürdüler. Marmaris ile boğuşurken, filodan çekip alınan 2 uçak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne uçtu ve oradaki yangına yetişti.Haberin DevamıİLK GÜN 103 SAATHava traktörleri Marmaris'teki yangının başlangıcının ertesi sabahı 05.30'da uçuşa başladılar. İlk gün 93 sorti yaptılar. Toplam 103 saat uçtular ve 279 ton su attılar. Yangın bastırılıncaya kadar üç günde 319 sorti yaptılar, 286 saat 14 dakika uçtu ve toplam 957 ton su ile retardant attı. Kundaklamanın kesinleştiği yangının birbirinden farklı yakın noktalarda başlamasından sonra devreye giren bu uçaklar hiçbir zaman tek uçmadılar. İkili uçup, birbiri ardına su atarak şok uyguladılar. Yangına müdahale eden 50'den fazla helikopterle müşterek çalıştılar. Böyle bir yoğun hava aracı bölgesinde bir kaza yaşanmaması için müthiş bir seyrüsefer organizasyonu yapıldı. Orman Genel Müdürlüğü, hava trafik kontrolörleri ve pilotlar sonsuz dikkatli uçuşlar düzenlediler. Fiyatları 3 milyon dolar civarında olan bu uçaklar arıza oranlarının düşüklüğünün yanı sıra yüksek manevra kabiliyetleri ile yangınlarda önemli rol oynuyorlar. Hâkim rüzgârların hızı nedeniyle hava traktörlerine ayrıca 40'a yakın helikopter destek verdi. Dünyanın en büyük helikopterlerinden olan Hava Kuvvetleri portföyünde bulunan 10 tona yakın su atan Chinook da görev aldı. Yine hava kuvvetlerinin iki helikopteri daha destek verdi. Helikopterlerin bazılarının gövdelerinde is vardı. Yani kahramanca alevlere yaklaşmayı başarmış korkusuz pilotlardı. Ve sonra bir de gece görüşü devreye girdi. Air Tractor'ları ikili görenler hep aynı uçakların olduğunu sanarak yetersizlikten söz ettiler. Ama gerçek öyle değildi. Halbuki birileri gidiyor, bir başka ikili devreye giriyordu. Ve bu işi çok da hızlı yaptılar. Rüzgâra rağmen alevlere soluk aldırmadılar.Haberin DevamıKARADA DA MÜCADELEKarada ise arı gibi çalışan 4 bin 587 kişi görev yaptı. Kimi ormanın sadık devlet sorumluları, asker, polis jandarma, kendini görevli kabul eden koca yürekli insanlar. Ellerinden geleni yaptılar. Çok sayıda tanker ve hatta toplumsal olaylarda kullanılan Toma'lar da yangın söndürme çalışmalarına katıldı. Bin 169 araç kara harekâtının yıldızları oldular. Marmaris'te Dördübet Koyu, Yedi Adalar bölgesinde 4 bin 500 hektar ormanı kaybettik. Bu yangında gördük ki, imkanlar doğru kullanıldığı alevlerle savaş güçleniyor. Ama yangın büyüdükçe imkânlar ortaya çıktı. Oysa yolun başında gece görüşlü uçuşlar dahil hepsi hazır tutulabilirdi. İş büyüdükçe imkânların zorlanması gibi bir sorun yaratılmamalıydı. Yani büyük portföy baştan hazır olmalıydı. Bir daha yaşamak istemediğimiz yangınlar için sanki daha hazır gibiyiz. Türk Hava Kurumu'nun itilip kakılan uçaklarından 3-4'ü artık hazır, pilot eğitimleri ve bazı testler yetişmediği için bu yangına da yetişemediler. Ama itilip kakılmalarının sonu geldi. Ve bize hurda damgalarının içinde bir ders vermeye hazırlar. Sanırım