Sorun Kılıçdaroğlu'nun müstakbel yardımcıları mıydı ki

Nasrettin Hoca eşeğini kaybetmiş, uzun süre aramış... Neyse ki o aramaların ardından nihayet bulmuş. Çok sevinmiş, ama çok! Öyle böyle değil. Komşusu Hoca'nın bu sevinci karşısında 'yahu Hoca niye bu kadar seviniyorsun Yine bir eşeğin var' demiş. Teşbihte hata olmasın! Haşa, kimseye yakıştırdığımız yok. Halk TV'yi izlerken geldi bu fıkra aklıma. Her fırsatta 'objektif gazetecilikten' dem vuran arkadaşlar 'Meral Akşener 6'lı Masa'ya geri dönüyor' haberiyle adeta kendilerinden geçtiler. Ne objektifi Her biri CHP militanı. Sadece orada da değil! CHP yandaşı ne kadar yazar çizer varsa hepsinde bir sevinç, coşku hakimdi. Ne güzel! Aslında perşembe günü ile bugün arasında ne fark vardı ki Arada cuma, cumartesi, pazar kayıp günler. Pazartesi ise perşembenin aynısı. Hal böyle olunca milletin kafası karıştı. Üç gün boyunca birbirlerine demediklerini bırakmayan taraflar dördüncü günün sabahına 'değişerek' uyandılar. Her şey on beş dakika içinde oldu. İmamoğlu ve Yavaş, Akşener'i ziyaret etti. Ziyaretin beşinci dakikasında kamuoyuna 'formül' diye bir şey sunuldu. Ne o İmamoğlu ve Yavaş cumhurbaşkanı yardımcısı olursa Akşener masaya geri dönermiş. Formül kabul edildi, Akşener geri döndü. Film perşembe gününe geri sarıldı. Cuma, cumartesi, pazar unutuldu. Şaka gibi... Ne yani kriz Kemal Kılıçdaroğlu'nun müstakbel yardımcıları mıydı Milletin aklıyla dalga mı geçiyorsunuz Meral Akşener o kadar ağır laflar söylemişti ki masadan ayrılırken... 'Kumar' masası demişti mesela. 'Ölümü gösterip, sıtmaya razı olmamız isteniyor' demişti. 'Sıtma' Kemal Bey oluyordu tabii ki... 'Noter' değilim diyordu Meral Hanım. Temel Karamollaoğlu 'yeter artık' diye rest çekmişti Akşener'e... CHP'liler yerden yere vurmuştu Meral Akşener'i. Hakaretler, suçlamalar, küfürler havalarda uçuşmuştu.