Yine kaybettiler. Yine kabullenmiyorlar. Yine aynı türküyü çığırıyorlar. Ne o türkü Cahillerin yüzünden... Fakirlerin yüzünden... Makarnacıların yüzünden... Bidon kafalılar... Göbeğini kaşıyanlar... Ağzı çorba kokanlar... Kahrolasıcalar... Geberesiceler... Oysa ne taklalar atmışlardı, özellikle de ikinci tura girerken. Hacı oldular, hoca oldular, hafız oldular, mücahit oldular, Seyyid oldular, Bozkurt oldular, Asena oldular... Ama 'adam' olamadılar. Emekliye on beş bin lira ikramiye verdiler, maaşları yirmi beş bine çıkardılar, asgari ücreti uçurdular; bedava evler, arabalar, cep telefonları verdiler. Ama hiç 'güven' veremediler. Attıkları iftiraya günün sonunda kendileri inanıp milleti cahil, makarnacı zannettiler. Kerameti makarnada görüp 'alın size on beş bin lira, gidin bin paket makarna alın' dediler. Ama 'siz bu Erdoğan'a yirmi bir yıldır niçin oy veriyorsunuz' demediler. Kendilerini akıllı, milleti salak bellediler. Vatandaşı değil Selo'yu, Feto'yu dert edindiler.