Dünya yeniden şekilleniyor. Arap Baharı'yla birçok ülkeyi bölüp paramparça ettiler. Sınırları, haritaları değiştirdiler... Neymiş Demokrasi getireceklermiş! Barış olacakmış, huzur olacakmış, özgürlük olacakmış, refah olacakmış... Ne oldu Ne huzur kaldı ne refah! Milyonlarca insan öldü, taş üstünde taş kalmadı. İnsanlar ülkelerini terk etti. Demografiler değişti. Çünkü böyle olsun istedi muktedirler! Uzunca bir zamandır Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti kurmak istiyor ABD. Hemen burnumuzun dibinde. Hem de bize düşman. Ve de topraklarımızda gözü olan. ABD, bu uğurda her türden maddi-manevi desteği esirgemiyor. Eğitiyor, donatıyor. On binlerce TIR dolusu silah veriyor. Para veriyor. Türkiye'ye de diyor ki 'ilişme, ısırmaz'! Ne zamana kadar peki Kurulup, tanınana kadar! Birçok Avrupa başkenti YPG'nin kuracağı terör devletini tanımak için gün sayıyor yahu! Böyle kahpe bunlar. 'Ey ABD biz müttefik değil miyiz, bir terör örgütünü nasıl desteklersin' dediğinizde 'YPG bir terör örgütü değil' diyor. Neymiş peki Kendi halkını koruyan demokratik bir oluşum! Ne kadar tanıdık bir söylem değil mi 'Biz YPG'yi bir terör örgütü olarak görmeyiz. Kendi bulunduğu yerde kendisini, halkını savunan bir örgüt olarak görürüz... YPG bize mi saldıracak' diye kim diyordu Kemal Beyimiz! Dün sabah da Halk TV'de Ayşenur Aslan 'biz onlara saldırmasaydık onlar bize saldırmayacaktı' kabilinden hezeyanlar dillendirdi. İlişmesek ısırmaz yani! PKKYPG Karkamış'a, sivillere, öğrencilere havan mermisi atmış. Kimin umurunda TSK'ya 'kimyasal silah kullandı' iftirasını atanların gıkı çıkmıyor! Yazık, çok yazık! Türk Silahlı Kuvvetleri'nde amiral rütbesine kadar yükselip emekli olmuş biri 'sınırımızda YPG olmasından rahatsız olmam' diyebiliyor. Yıllarca kahraman ordumuzun şerefli üniformasını giymiş biri bunu söylüyor. Vah ki vah! 'Tezkereye evet demem, demeyeceğim, diyen de