Beşiktaş, Gedson Fernandes'i gelecek yılki kadrosuna katarak hem önemli bir oyuncu transfer etmiş oldu, hem de G.Saray'ı yeni bir kaosa sürükledi. Elbette bu transfer rakibin moralini bozmak için yapılmadı ama G.Saray cephesinde, gerçeklerden çok uzak şekilde "Gedson geldi, geliyor" tarzında öyle söylemler oldu ki taraftar da doğal olarak yönetimden sızan haberlere inandı. Gedson'u Beşiktaş kapınca yıkım da büyük oldu. Darbenin şiddetini arttıran Kartal'ın değil Aslan'ın tavırları oldu vesselam. Beşiktaş taraftarının sevinci, rakibinin ise üzüntüsü katlandıysa bunun sebebi iş bilenlerle, bilmeyenlerin yarışmasıdır. Hemen belirtelim Beşiktaş son anda devreye girip bitirmedi bu transferi. Sezon başında Benfica ile Gedson için görüşmeler yapıldı. Portekiz kulübü öncelikle oyuncunun beklenen çıkışı yapıp yapmayacağını görmek istiyordu. İş sürüncemede kaldı. Aynı günlerde G.Saray kiralık olarak istiyordu ama Benfica, Gedson'u bonservisiyle birlikte isteyen Beşiktaş'ın teklifini cebine atmış olmanın rahatlığıyla reddetti Cim Bom'u. Yani Aslan tam işi bitirecekken, Kartal gelip avı kapmadı. Beşiktaş yaklaşık altı ay önce düştü bu avın peşine, stratejini belirledi ve uyguladı. İşi tesadüflere bırakmadı. Gedson gibi bir oyuncuyu 5 yılda ödenecek 6 milyon euro'ya almak, yıllık da 1.3 milyon euro'ya anlaşmak büyük iş. Borcun vadesi bitmeden Beşiktaş Gedson'u parlatır, satar ve verdiğinden fazlasını da kazanır. Hayırlısı olsun. YENİ ŞEYLER SÖYLEMELİ Geçenlerde Önder hocanın katıldığı bir yayındaki serzenişi garibime gitti. "Larin'i oynatsam da eleştiri alıyorum, Kenan'ı oynatsam da" diyordu özetle... Tamam işte hocam, bunları Sergen hoca da sürekli yaptı ve bir çözüm bulamadı. Larin formsuz ya da imza atmadığı için motivasyonunu kaybetmiş durumda, Kenan ise bu haliyle asla faydalı olamaz. Tam bu noktada denenmişi denemekten vazgeçip, yeni bir şeyler söylemek