Telaş içindeler çünkü gidiyorlar...

Sürekli çözüm anlatan muhalefeti iktidar, çatışma zeminine taşımak istiyor...CHP lideri ve 13. cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na Adıyaman'da yapılan saldırılar, saldırganların şaşırtmayan iktidar ilişkileri seçim sonuçlarını gören Saray'ın artık siyaset yapamadığının kanıtı.Kemal Kılıçdaroğlu emeklilerden üreticilere, ev kadınlarından gençlere somut vaatler sıraladıkça Saray'ın oyun alanı daralıyor. İşçi, memur, çiftçi, özel sektörde çalışanlar, geniş kesimler açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaya mahkûm edildi. Erdoğan'ın ekonomik çözüm vaat eden hiçbir sözünün inandırıcılığı kalmadı. Açız diyenlere "Doğalgaz bulduk" yoksuluz diyenlere "Uçak gemisi yaptık" masalını anlatıyorlar. Devlet yardımları ile oy deposu gördükleri en alt gelir grubuna da "milliyetçilik" pazarlıyorlar. Akıllarına hangi terör örgütü geliyorsa muhalefeti terörle işbirliği yapmakla itham ediyorlar. Ancak yurttaş artık uyandı... Kürsülerde ve TV'lerde avazı çıktığı kadar sözde vatan-bayrak edebiyatı yapanların siyasetten nasıl zengin olduklarını bilmeyen kalmadı. Ekranda bayrak öpenlerin, halkın sırtından elde ettikleri milyar dolarlık servetleri, yargı bağımsız olduğunda onurlu savcıların soruşturma konusu olacaktır. Hazine hortumlamayı "doğal" kabul eden, "Çalıyorlar ama yapıyorlar" aymazlığına sığınan iktidar beslemesi lümpen bir azınlık dışında halk, iktidarın değişmesini istiyor.Tüm anketler Kılıçdaroğlu'nun önde olduğunu, Meclis çoğunluğunu daha şimdiden muhalefetin elde edeceğini gösteriyor. Ve seçime haftalar kala yine en ilkel düzeyde din istismarı yaratacak senaryolar sahaya sürülüyor. "Kılıçdaroğlu seccade çiğnedi" diyerek kendilerinin bile inanmadığı bir yalanı "İslam düşmanı" etiketi ile yaydılar. Aynı karanlık eller parti binaları kurşunlandığında halkın tepkisini ölçmeye çalıştılar. Kılıçdaroğlu'na mezarlıkta dua okurken ve ardından türbe ziyareti sırasında yapılan planlı saldırılar, toplumun dikkatini yolsuzluk ve yoksulluktan kaçırmak içindi. Muhalefetin çözüm vaatleri duyulmasın diyeydi...Paramiliter dediğimiz yapılar işte gün gün ortaya çıkıyor. Telaş içindeler çünkü gidiyorlar...Seçime kadar ve seçim günü de eli silahlı, palalı beslemeleri, benzer provokasyonları görebiliriz. Ancak unutulmasın...Türkiye'nin köklü devlet geleneği örselendi ama ölmedi. Hiçbir suç cezasız kalmaz. Devlet arşivleri ve toplumsal hafıza, halka karşı, demokrasiye karşı işlenen suçları unutmaz!BETON DUVARLARIN ARDINDA...(E) Org. Fevzi Türkeri (82), (E) Korg. Yıldırım Türker (82)(E) Tümg. Cevat Temel Özkaynak (78) (E) Tümg.