Seçim değil süreç önemli...

Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en önemli seçimine gün sayıyor...Sandıklar zamanında kurulsa bile sadece 17 ay var...Saray, bu seçime varlık-yokluk zemininde bakıyor...AKP'nin üst düzey yönetimi ve devlete, kurumlara, iş dünyasına, medyaya yerleştirmiş olduğu kadrolar da aynı kaygı içinde..Yani iktidar olmanın rantını 20 yıla yakın bir süre yiyen dar bir kadro, önümüzdeki seçimlere, kendi makam, şöhret, servet kaynaklarının sürüp sürmeyeceği noktasında bakıyorlar...Çünkü servetlerini ve makamlarını, yeteneklerine ve bilgilerine değil, koşulsuz biat ettikleri Saray'ın varlığına borçlular. İktidar da bu dar kadronun bireysel menfaatları için yapabileceklerine güveniyor!Seçimler yaklaştıkça rantın merkezinde olmanın, rantı dağıtmanın, haksız zenginleşmenin, azgın aşırılığın yarattığı cennetten uyanma zamanı da geliyor...Bu nedenle geniş yoksul kesimlere kendi kişisel ikballerini memleketin yüksek menfaatları gibi yutturma çabası var.Yandaş basın ve toplumun kılcal damarlarına yayılan tarikat-cemaat yapılanmalarını, ev sohbetlerini ve sosyal yardımlar üzerinden kurdukları ilişkileri, alternatif ve doğrudan bir iletişim mekanizması olarak kullanıyorlar... Siz burada istediğiniz kadar yapılan yolsuzlukları belgeleyin, haksızlıklara dikkat çekin, kötü yönetimin neden olduğu açlık ve sefaleti anlatın... Dilediğiniz kadar yazıp söyleyebilirsiniz... Toplumun bir kesimine bu doğrular ulaşmıyor... Sosyal destek ağları üzerinden kurulan iletişim biçimi, doğrudan temas ile gerçeği eğip bükerek yoksul seçmenlere ulaştırıyorlar..Bu nedenle şaşırıyoruz.. AKP bir rant partisi... Yoksulun değil azgın aşırılığın yanında... Peki, nasıl oluyor da hem yoksulu ezen hem de onlardan oy alan bir parti konumundalar...İşin sırrı yoksulluğu yaratan iktidar, onu sosyal yardım ağları ile yönetiyor...Aşırı yoksullaşma aşırı muhtaçlığa neden oluyor...Elektriğe tarihin en büyük zammı yapıldı. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu zammı yapabilecek bir iktidar bulamazsanız..Doğalgaza, benzine, tüm tüketim ürünlerine zam yağıyor... Yoksul geniş kesimlerin alternatif arayıp iktidardan kurtulmasını beklerken hâlâ Halk Ekmek kuyruğunda bir lokma mutluluğa, huzura muhtaç bazı insanlar "Erdoğan'dan vazgeçmeyiz" diyorlar...Yoksulluklarının, mutsuzluklarının sebebi olan yönetime hâlâ oy veriyor olmalarının nedeni hayatta kalma dürtüsü... Bilim insanları buna öğrenilmiş çaresizlik diyor...Siyasal iktidar, fırsat eşitliğine, özgürlüğe, demokrasiye, hukuka, tüm insanların insanca yaşama hakkına inanmadığı için, büyük çoğunluğa yoksulluğu bir kader olarak dayatıp kendileri şatafat içinde yaşamaktan zerre rahatsız olmuyor... Vicdan sahibi yöneticiler, sosyal yardımlara kimsenin ihtiyaç duymayacağı bir ülke için çaba harcarlar... Bir ülkenin sosyal yardıma muhtaç insan sayısındaki artış, o ülkenin