Güzel başladı, buruk bitti

Münih'te dün gece maç öncesi kendimi Rams parkta zannetim. Allianz Arena'da gerçekten müthiş bir taraftar desteğiyle başladı Galatasaray. Avrupa devi karşısında yine İstanbul'daki gibi nefis bir ilk yarı oynadık. Gerçekten kontrolü futbolumuzu etkili ataklarla süsledik ama sonlandırma da şansızlık mı beceriksizlik mi kararsız kaldım. Muslera her zamanki gibi kritik kurtarışlarla takımı ayakta tutmayı başarırken savunma ve orta alan oyuna hakimdi. Hızlı hücumlarda kale önüne çok rahat indik tek eksiğimiz goldü. Her şeye rağmen böyle zorlu bir deplasmanda böyle güçlü bir rakibe nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadık. İkinci yarınını çok zor geçeceğini biliyorduk ve inançla sahaya çıktık. Özellikle 75'e kadar istediğimiz futbolu oynayıp Bayern Münih'e istediği alanları bırakmadık.

Haberin Devamı

Sol tarafımız zayıf...

Orta alanda Toreirra savunmada Sacha Boey ve stoper tandemi temaslı oynarken en zayıf bölgemiz sol savunmadan ataklar yedik. Değişiklikler sonrası toparlanırız derken serbest atıştan yediğimiz gol, 'bu futbol lazım oldu' dedirtti. Ardından beraberlik kovalarken Nelsson, beni niye oynatmıyorsun dediği Okan Buruk'u haklı çıkartan basit bir hatasından 2. golü kalemizde gördük. Maalesef bu arenada bu seviye de böyle hataların affı yoktur. 80 dakikaya kadar Şampiyonlar Ligi seviyesinde oynamak önemli bir gösterge Galatasaray için ve artık bu maçın sonucunu bırakıp iyi oyunu baz alıp Manchester karşılaşmasını düşünmeli Okan Buruk. Hala ipler elimizde gruptan çıkmak İçin ve iki Bayern maçı yenilmemize rağmen bizi bu umudu verdi diyelim ve güzel başlayan gece buruk bitti.