Kılıçdaroğlu'nun İkinci Yüzyıla Çağrısı'na Atatürk dahil değil

Türk siyasi tarihine bakıldığında 1950'de Demokrat Parti'nin iktidara gelişiyle beraber başlayan sağ iktidar devri halen devam ediyor. Ve bu partilerin hemen hemen hepsi ekonomide liberalizmi benimsemiş durumda. Ekonomide liberalizmi benimseyen bu partiler, geçen zamanda toplumda öyle bir algı oluşturdu ki, kendileri dindar ve milliyetçi; solcular ise tüü kaka. İşte Kemal Kılıçdaroğlu, 2010'da CHP Genel Başkanı seçilmesiyle beraber bu algıyı yıkmak için elinden geleni yaptı. Kılıçdaroğlu her defasında CHP'yi kapsayıcı bir parti haline getireceğini dile getirirken muhafazakar aydınlarla buluşmasında sağ ve sol kavramların kalmadığını bu kavramların 18'nci yüzyıl kavramları olduğunu söyledi. CHP eski Milletvekili İlhan Cihaner ise Kılıçdaroğlu'na tepki gösterirken "Sağ-sol kalmadı" demek, aslında "sol kalmadı, sol kalmasın" demektir ve gizli bir sağcılığa işaret eder" ifadelerini kullandı. Parti içindeki Atatürkçüulusalcı kesimi tasfiye eden Kılıçdaroğlu, partiyi ikinci cumhuriyetçi liberal solcularla doldurdu. Kabuk değiştiren partinin altından "Atatürk diyemeyenler" çıktı. Kılıçdaroğlu parti politikalarını oy almak için "her şey mübah" anlayışıyla şekillendirdi. Bu kapsamda PKK destekçisi HDP'ye de yanaştı, 6 yaşında kız çocuğunu evlendiren tarikatlara da. Herkesin oyuna talip olan Kılıçdaroğlu, birçok kesim tarafından eleştiri oklarının hedefi olurken bunları kulağının arkasına itti her seferinde. Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı seçimine gittiği süreçte değişim ve dönüşüm kapsamında yaptığı her hamle ise AKP'ye yaradı. Türkiye'nin ekonomik krizle boğuştuğu, ekmeğin 5 TL olduğu bir dönemde. Bir anda çıktı muhafazakarların oyunu almak için bir başörtüsü tartışması attı ortaya hem de sosyal medya yasasının gündemde olduğu bir süreçte. CHP'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün "Din gibi temiz bir duygu, politika gibi kirli oyunlara alet edilemez. Din, ait olduğu yerde, temiz vicdan sahnesinde yaşanmalıdır" sözünün aksine Kılıçdaroğlu dini siyasete alet etti. Peki bunu yaptı da ne oldu. İktidarlarını bu mağduriyet! üzerine kuran AKP'nin lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun başörtüsüyle ilgili geçmiş söylemlerini serdi ortaya. Bunların arasında başörtüsüne "bir metrelik bez parçası" sözü de dahildi. Bu süreç sonunda ne oldu CHP, muhafazakarların oyunu mu aldı Hayır AKP ekonomik kriz nedeniyle kaybettiği oyları konsolide etti. Milliyetçi söylemlerin arş-ı alaya çıktığı bir dönemde Kılıçdaroğlu kalktı ABD'ye gitti ekonomik görüşmeler yapmak üzere. Kayıp 8 saati sorduklarında ise "hamburger yiyordum" dedi. Sonuç yine AKP'ye yaradı. Sonra kalktı İngiltere'ye gitti yine ekonomik görüşmeler yapmak üzere. Burada PKKYPG ve FETÖ övgüleriyle bilenen Amberin Zaman ile görüştü ve bir kare fotoğraf çektirdi. İngiltere dönüşü "ikinci yüzyıla çağrı" programı kapsamında yeni ekonomi takımını açıkladı. Kimler yoktu ki bunlar arasında Almanya Başbakanı Merkel'in eski danışmanı Jeremy Rifkin, Prof. Dr. Daron Acemoğlu ve Hacer Foggo. Halkın yiyecek ekmeği nasıl alacağını düşündüğü, çocuğuna nasıl süt alacağını kara kara düşündüğü Türkiye'de danışman Jeremy Rifkin, küresel ısınmaya dikkat çekti, yeşil enerji tezini ortaya attı. Almanya'da ekonominin son 30 yılın zirvesini görmesine neden olan bu arkadaş, CHP'nin toplantısına gelmeye bile zahmet etmedi. İnternet üzerinden bağlandı toplantıya. Peki CHP'nin yeni ekonomi kadrosunda yer alan Daron Acemoğlu kimdi Sözde Ermeni soykırımını savunan Acemoğlu, FETÖ medyasına düzenlenen operasyonları eleştirdiği için FETÖ lideri tarafından teşekkür edilen isimler arasında yer alıyordu. Yine Acemoğlu, James Robinson ile beraber kaleme aldığı "Dar Koridor" adlı eserinde CHP'nin liderleri ve müttefikleri için denetlenemez bir iktidar ve ekonomik zenginlik yarattığı dile getiriliyor ve şapka yerine