Kritik galibiyet

Sivas yıllardır Fenerbahçe'nin hedeflerini sekteye uğratan bir takım... Şampiyonluklara bile engel oldu. Zaten sadece Fenerbahçe için değil, Türkiye'deki bütün takımlar için zor bir deplasman... Çalımbay'ın takımı her zaman dirençli, hücum kovalayan ve maçı 90 dakika bırakmayan bir yapıda... Böyle bir takımı üç gol atarak seyircisi önünde yenmek ve maçın 45 dakikasını da 10 kişi oynamak yabana atılacak bir başarı değil. Ancak... Bu kritik galibiyet Fenerbahçe'nin asla gözünü boyamamalı...Başta Jesus ve ekibi olmak üzere tüm takımın bu maçı çok iyi analiz etmeleri gerekir. Bir kaç kez bu maçı izlemeliler, koskaca Fenerbahçe'nin ve elbette Jorge Jesus'un nasıl bir özgüven eksikliği yaşadığını görmeliler. Ne demek istediğimi maçtan bir kaç pozisyon ile anlatmaya çalışayım... İlk on birde iki tane yaratıcı oyuncusu var Fenerbahçe'nin... İrfan Can ve Arda Güler... Ferdi'nin attığı iki golde de bu yaratıcı ayakların katkısı büyük... Ve bu ikili sayesinde Fenerbahçe ilk 45 dakika oyunu rahatlıkla kontrol altında tuttu, zaman zaman da rakip ceza alanı içine yığdı. İrfan Can kırmızı ile çıktıktan sonra da tek başına kalmış Arda Güler'le yine oyun kontrolü sarı-lacivertlilerin elindeydi. İkinci yarı akılalmaz bir biçimde Jesus, Arda'yı kenara alıp ikinci ön liberoyu, yani İsmail Yüksek'i oyuna sürdü. Oyun bir anda bambaşka bir formata döndürüldü. Neredeyse 40 dakika Fenerbahçe ceza sahası önünde Sivasspor'un yüksek pas trafiğini Fenerbahçe'nin de tek toplarla savunma yapmaya çalıştığını gördük. Jesus'un skoru koruma hamlesi oyunu Fenerbahçe'nin ceza alanına yığdı, ardından da gol geldi. Görüntü 2-0'dan 3-3'e dönen geçen haftaki İstanbulspor maçından farklı değildi. Jesus'un bu tedirgin korumacı