Bir akşam sürprizi

Yeni Şafak Taha Kılınç - Bir akşam sürpriziDakar'ın ara sokaklarında dolaşırken, uzaktan minaresini fark ettiğimiz bir camide akşam namazı için durduk. Geniş avlusunda koyu gölgeli ağaçların bulunduğu, içi tertemiz, halıları mis kokulu, cemaati de son derece canlı bir camiydi burası. Ezandan hemen sonra kâmet getirildi, namaza durduk. Uzun boyu ve heybetiyle hemen dikkatimi çeken imam efendi, tane tane ve huşû dolu bir kıraatle namazı kıldırdı. Selâmdan sonra tesbihat faslı bitince, cemaatten insanlar imam efendiyle ayaküstü sohbet etmeye veya ona bazı müşküllerini arza başladılar. Halkın nazarında merkezî bir mevkide olduğu belliydi.Ben gözlerimi önümdeki sahneden hiç ayırmıyordum. İnsanlarla işi bitince, imam, mihrabın hemen yanındaki küçük hücresine çekildi. Arkasından gittim, ama içeri girdiğimde akşamın sünnetine durmuştu çoktan. Yol arkadaşım Ömer Musa'ya "Ben bu zatla mutlaka tanışmak istiyorum" dedim. Sünneti bitirmesini bekledik. Sonra yanına gidip selâm verdik.Selis bir Arapça'yla selâmımızı alan imam efendi, bizi hemen odasına davet etti. Ardından koyu bir sohbet başladı. Kurduğu her cümlede şaşkınlığım gittikçe arttı. Sorularımı neredeyse aralıksız sordum, ben sordukça o da açık sözlülükle ve muhabbetle cevapladı. Anlattıklarını okuyun ("sohbetimize özel" sayılacak bazı detayları es geçerek aktarıyorum), eminim siz de şaşıracaksınız:"İsmim Mbaye Niang. 1953'te Senegal'in Diourbel şehrinde dünyaya geldim. Temel eğitimimi orada tamamladıktan sonra, İslâmî ilimler tahsilim için Fas'a giderek, Fes şehrindeki Karaviyyîn Üniversitesi'ni bitirdim. Bahsettiğim dönemde, Fas'ta hem İslâmî ilimler hem de modern ilimler birlikte tahsil edilebiliyordu. Aynı zamanda uçak mühendisliği bölümüne devam ettim, diplomamı aldıktan sonra Dakar Havalimanı'nda çalışmaya başladım. Orada yakın arkadaşlarımla havaalanı mescidini tesis ettik. Havaalanı mescidi, sıradan bir mekân değildi. Tebliğ ve davet çalışmalarının yanı sıra, dünyanın her yerinden konuşmacıları davet edip insanlarla buluşturuyorduk.1980'lerin başında, çalıştığımız şirket, bize kooperatif ev inşa etme hakkı tanıdı ve Dakar'ın sahil kesiminde bir arsa gösterdi. Biz de yine bir grup yakın arkadaş, işte şimdi içinde bulunduğumuz mescidi yaptık.Aynı zaman diliminde, ben siyasetle de ilgileniyordum. Yıllardır birlikte yol yürüdüğümüz bazı kişilerle bir siyasî parti kurduk: Toplumsal Kalkınma İçin Islah Hareketi. Hazırlıklarımızı tamamlayıp seçimlere katıldık, parlamentoya girdik. Ben meclis başkanlığı (10 yıl) ve bakanlık görevlerinde bulundum.Aktif siyasetteyken, imamlığı hiçbir zaman bırakmadım. Meclis başkanıyken