Sonu gelmeyen işgal

B. Kılıçdaroğlu Londra'da Amberin Zaman ile görüşünce Cemaziyelevvel nedir bilenler sormuştu: "Sayın Kılıçdaroğlu siz Amberin Zaman'ın gerçekten kim olduğunu hatırlıyor musunuz" diye. Hatırlıyor olmasaydı muhtemelen görüşmezdi. O hat üzerinde her şey rahatsız edici bir tutarlılıkla yürüyor zira. Bir süredir bize mi saldıracak denilen PYD'nin bize saldırmadığını ispat etmek ile meşgul Kılıçdaroğlu'na mücavir çevreler. Malum, Türkiye'nin rahatsızlığını bahane ederek PYD adını SDG şeklinde değiştirmişti. İçine demokratik ibaresi de konulan yeni levhalı terör örgütü, kendisini büyütüp besleyenlere son derece layık bir örgüt haline gelmişti. Bu kadar demokrat ve demokratik prensiplere gönülden bağlı bir örgüt, gençlerin demokrat amcasının da ilgisini çekmekteydi ve öyle görünüyor ki çekmeye devam ediyor. Yurtdışı temaslarında randevularını nasıl bir hassasiyetle ayarladığı hepimizin malumu olan Kılıçdaroğlu'nun göğsünü gere gere poz verdiği Amberin Zaman yaşanan süreçte terör örgütünün elebaşı Mazlum Kobani'nin sözcülüğünü yapıyor; sadece Türkiye değil, dünya kamuoyuna da Mazlum Kobani'nin tezlerini dile getiriyor. Kılıçdaroğlu'yla verdiği poz ve CHP levhasının sağladığı meşruiyet sebebiyle söylemleri Türkiye'de muhalefetin neredeyse resmi tezi haline geliyor. Sevgili Mehmet Yalçın Yılmaz geçen hafta bir hakikati oldukça ve cesur şekilde beyan etmişti: "Özellikle sosyal medya marifetiyle muhalefetin dili FETÖ'cüler ve PKK yandaşları tarafından esir alındı!" Kendisini muhalif olarak adlandıran herkes, bir şekilde bunların ürettikleri argümanlara sarılmak ve siyasal konumlanması bunların argümanları üzerinden yapmak mecburiyetinde kalıyor. Böyle bir durumda aslında dünya görüşüyle taban tabana zıt argümanların yönettiği insanların zihninin milli değerlere sadık kalması beklenebilir mi Şimdi Türk ordusuna karşı Mazlum Kobani'nin söylemlerini ve pozisyonunu destekleyen CHP'lileri görünce, mani olamadığımız bir merhametle bunların zihin dünyasının sürekli işgal edilmişliğine kederlenmekten kendimizi