Neden Erdoğan VII: Muhasebe

B.Zaman zaman anlayamadığımız, hak vermediğimiz, hatta öfkelendiğimiz anlar olmuştur Erdoğan'a. Bundan daha tabii bir şey yok, dile kolay yirmi bir yıl... Yine böyle bir anlayamamak deminde Beykoz sahilinde oturdum bir gün ve murakabe yaptım. Bir soru sordum kendime, ardından bir soru daha ve bir soru daha... Soruların cevapları bir muhasebe olarak çıktı karşıma. Haydi sizlerle de paylaşayım bu muhasebemi: "Taceddin, yirmi yıl iktidarda kalsan Erdoğan'ın yirmi katı hata yapmaz mıydın" Kendime merhamet ederek "yirmi katı yapardım" dedim. Hakikatin farkındayım oysa, ne yirmisi ne ellisi... "Hata mevzuunu geçtik o halde. Erdoğan'ın başardıklarının yirmide birini başarabilir miydin" baktım, iki yüzde birine fitim, bırakın yirmiyi... Ahir kelam, kuluz, nakısız, hata bizim için. En konforlu mesafeden, kimselerin mesuliyetini üstlenmeden, her gece yatağa girerken onlarca murakabe yapmak zorunda kalmadan, kıçı kırık bir entelektüel tatmin gereği tenkit et dur. Âla. Ne konfor, ne bolluk... Ve bu sorulara bir yenisini ekledim: "Kılıçdaroğlu hasbel kader iktidarda olsa, Erdoğan'ın yirmi yılda yaptıklarını iki yılda tahrip etmez mi" Elcevap eder. Bütün hislerim, tarafgirliğim, gönlümün Erdoğan'dan tarafa oluşu bir yana, basit bir denklem bana muhasebemi yaptırdı. "Estağfurullah, benim onda ne hakkım olabilir O hakkını helal etsin bana" dedim ve bir başka yere evrilmeyecek kararımı daha da kavi kıldım kendi içimde. Bakın bu, bu serinin yedinci yazısı. Henüz Erdoğan'ın yapıp ettiklerinden bahsetmedim. Savunma sanayiinden, hatrı tüm hatırların üstünde olan Ayasofya'nın esaretinin sonlanmasından, Karabağ'ın azadlığından, terörün belinin kırılmasından ve daha yüzlerce şeyden hiç bahsetmedim. Benim Erdoğan'a oy verecek olmam için buraya varana kadar daha onlarca sebebim var. Şimdi rica ederim sizler de oturup kendi muhasebenizi yapın ve şu soruyu sorun: 14 Mayıs'ta seçimler var diye, kuşları ürkütmemek için bir süredir hasıraltı ettikleri o büyük kuşatmayla karşı karşıya kaldığımızda 15 Mayıs sabahı, buna Erdoğan'dan başka direnecek bir aday var mı zihninizde Seçimden sonra tarihimizin en büyük onur yürüyüşünü düzenleme vaadiyle seçime yürüyenleri düşündünüz mü hiç Beni de bir defa hormonlu domates seçmişti LGBT çevreleri. Homofobik falan değilim. Bireysel olanla hiç uğraşmadım ben. Ben bu meselenin standartlaşması karşısında kavga veriyorum kendimce. "Değerlerinizi ve dininizi bu paradigmaya göre dönüştürün" diyenlere karşı kendimce dik durmaya çalışıyorum dik duranların yanında. Fakat bu öyle