AB havuç ama biz o acemi tavşan değiliz

B. Avrupa Birliği'ne üyelik mevzuu uzun süredir gündemimizde yer işgal etmiyor.Bambaşka gündemlerimiz var konuşacak diyelim. Olmasa ne olacaktı Avrupa Birliği'ne üyelik mevzuunu mu tartışacaktık Yani havanda su mu dövecektik Ağzımızla kuş da tuttuk, sınırları da tuttuk, mültecileri de tuttuk... Olmadı. Olmaz. Neticede AB sürecini ekonomik gelir kapısına çevirenlerden başka kimsenin bahsetmez olduğu, kaffeten inancımızı yitirdiğimiz bir şeye dönüştü AB mevzuu. "Efendim daha demokratik olsaydık şöyle olurdu da böyle olurdu" diyenler artık sokaktaki abinin ablanın alay konusu... Ne olacaktı ya İzzetli, gururlu bir millettir beğendiremesek de dahili harici bedhahlara Türk Milleti. Necip millettir. Fazlası fazla gelir. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un 4 Ocak'ta Le Parisien'de yayınlanan mülakatına bir bakınız. Memleketinin sittin meselesi varken, Fransız kamuoyu bambaşka şeylerle meşgulken Macron yine Türkiye'nin AB üyeliğinden dem vurmuş. Bu gidişatla olmaz demiş. Soralım, hangi gidişatla olur Gün sonunda "Akşam ezanını segah makamında okuyorsunuz; bu sebeple katiyen AB'ye üye olamazsınız." gibi komik bir duvara çarpacağımızı hepimiz bilmiyor muyuz Biliyoruz. Macron diyor ki "Türkiye Doğu Akdeniz'de saldırgan bir politika güdüyor. Bu olmaz." Ne olur Ne pahasına vazgeçelim Makron diyor ki "Erdoğan İslamcı Politikalar önceliyor." Ne anlıyorsunuz İslamcılıktan Mösyö Biz niye göremiyoruz Nas var dedi diye mi, değerlerimize atıf yaptı diye mi İslamcı Bence ziyanı yok, İslamcı politikalar da güdülebilir ancak böyle bir iddiada bulunanı İslamcılık mevzuundan sınava tabi tutmak gerekir. Yok böyle bir şey. Bilindik ezberler bunlar. Ancak Macron'un söylediği en çarpıcı şey, Türkiye'nin Avrupa değerlerini benimsemesi halinde Avrupa'ya gerçekten bağlanabileceği ve Avrupa'dan uzaklaşmayacağı savı. Bu stajyer bir sömürgecinin söyleyebileceği bir şeydir; zira ekonomik hiçbir çıkarı paylaşmayı kabul etmeyen ancak değerlerini öteki kabul ettiğine dayatarak kendisine bağlamayı düşünen bir akıl, birlikte olmanın şartının kendilerine benzemekten geçtiğini öne sürebilir. Gelin Doğu Akdeniz'de kazan-kazan politikasına açık olun. Siz de kazanın biz de kazanalım. Belki birlikte kazandığımız Avrupa'ya daha bir gönülden bağlı oluruz. Olmaz mı Olmaz. Çünkü sömürgeci kafa, karşılıklı kazanarak bağ kurmak gibi bir