p class"p1""Hz. Ömer'den rivayet edilen bir hadise göre Rasûlullah, bir ara olağanüstü vahiy hallerinden birini yaşarken kıbleye dönüp ellerini kaldırarak 'Allahım! Bize nimetini artır, eksiltme; bizi onurlandır, alçaltma; bize ihsan et, mahrum etme; bizi seçkin kıl (düşmanlarımıza karşı) zayıf duruma düşürme; bizden hoşnut ol ve bizi senden hoşnu
p class"p1"Bilindiği gibi İslâm dininin ana esası ve özü Kelime-i Şehadet'tir. Bir vücudun tüm organları için kalp hangi işlev ve değere sahipse, şehadet cümlesi de din için aynı konum ve önemdedir. Her uzvun sıhhat ve hayatiyeti nasıl kalple olan irtibatının devam ve sağlamlılığına bağlı ise dinin tüm eylem ve uygulamaları da aynen bunun gibi var
p class"p1"Yüce Rabbimiz, "Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyunuz" (1) âyet-i celîlesi ile hem kendimizin, hem de bakmakla yükümlü bulunduğumuz kişilerin cehennem ateşinden korunması görev ve sorumluluğunu bizlere yüklemiştir. p class"p1"Bu yükümlülük, tüm yasaklardan sakınma ve bütün vecibeleri yerine getirmeyi, yani Allah'a lây
p class"p1""Biz her millete 'Allah'a kulluk ediniz, tağuta (şeytana) tapmaktan sakınınız' diyen bir Peygamber gönderdik." (16 Nahl, 36) p class"p1""Her şeyi bir hikmete bağlı olarak yaratan Allah'ın iradesi, insanı hem doğru yolu, hem de sapıklığı tercih edebilecek bir yetenekte yaratmayı dilemiştir. p class"p1"Onlara iki yoldan birini seçme özgür
p class"p1""Irkçılık zehiri var!" diyor, Merkel. İnsanın da ister istemez O'na şöyle soracağı geliyor: "Batı Medeniyeti olarak zehirleştirmediğiniz, ne kaldı ki" p class"p1"Yüce Rabbimiz "Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi halklara ve kabilelere ayırdık. Allah yanında en üstün olanınız Allah
Bugün ümmetin karşı karşıya kaldığı sorunlar ve oyunlar; insanlığa her şeyin gerçeğini ve idealini sunan İslam'ın kardeşliğe verdiği önemi ve kazandırdığı derinliği bir kez daha hatırlamamızı gerektirmektedir. Yüce Rabbimiz, Mü'minler arasında tüm zamanlarda ve mekanlarda gerçekleştirilmesi gereken yakınlığı ve kimliği belirlerken şöyle buyurdu: "
Etnik ırkî fitne ve parçalanmaların, ümmeti düşürdüğü durum adeta yürekleri dağlamaktadır. Buna karşı bir asır öncesinde Müslümanları uyaran ve bunun ilmen ve fikren mücadelesini veren şahsiyetlerden biri de merhum Ahmet Naim Beydir. O'nun kaleminden o günlerde yaşanılan ve bugünlerde ki felaketlerin temel nedenleri olan yanlış düşünceleri ve atıla
"Arap milleti, sizi Türkiye ile savaşa sürükleyen bu adamı durdurun." Bu cümle bir yazarın feryadının başlığı. (İ. K. 11.09.2020). Biz bu yazının sadece bir kelimesinin neler ifade ettiği üzerinde duracağız.. Aslında "anahtar" bir sözcük bu!.. Ümmetin niye bu hallere düştüğünün cevabı da ve kurtuluşunun sırrı da bu kavramda: Millet. Ama ne yazık ki
Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan hocanın "Olay ve Ölçü Olarak Hicret" kitabında bir bölüm de Bilal Habeşi (r.a.)'a tahsis edilmiştir: Ümeyye'nin kudurduğu, Bilal'ın ehad ehad diye soluduğu bir gündü. İlk müslüman, müslümanların hâmisi Ebu Bekr göründü. Ümeyye laf anlamazdı. Katrânî kalbine bir şeyin tesir etmesi imkansızdı. Belki kesesi laf anlardı "s
© 2016