İtikâf hükümleri

Birçok yerden arayan okuyucularımız: "Îtikaf nedir Hükmü nedir Şartları nelerdir Bir kimse, kendi evinde îtikafa girebilir mi"

Sünnet-i Müekkededir

Îtikaf günlerinden geçiyoruz. Yılın en husûsî ibâdet mevsimini yaşıyoruz. Ramazanın son on günü geldiğinde, erkeklerin namaz kılınan bir mescitte veya mabette, kadınların kendi evlerinde ibadet için itikaf niyetiyle inzivaya çekilmek sünnet-i müekkededir. Peygamber Efendimiz (asm) Medîne'ye hicretten sonra her yıl Ramazanın son on gününde itikâfa çekilir, bütün geceyi ve gündüzleri ibâdetle ihyâ ederdi. Resûl-i Ekrem'le (asm) birlikte mübârek hanımları da hâne-i saadetlerinin bir odasında itikâf yaparlardı.

Dînî bir terim olarak ise îtikaf, ezan okunan ve kamet getirilen bir mescitte, bir câmide veya ibâdet yapılan bir mabette îtikâf niyeti ile bulunmaktan ibârettir. Ramazanın son on günü geldiğinde îtikâfa girmenin hükmü, sünnet-i müekkededir.

Bir beldede itikaf sünnetini bir Müslüman yerine getirdiğinde diğer Müslüman'lardan bu mesûliyet kalkar.

ür'atle akıp giden hayat serüvenimiz içerisinde, bazen, koşuşturmayı bir tarafa bırakıp zamanımızı tamamen namaz, itaat, ibâdet, zikir, tesbih, Kur'ân, Cevşen, tevbe, istiğfar... vs. ibâdetlere tahsis ederek, derin tefekkürde bulunmaya olan mânevî ihtiyâcımız inkâr edilemez. Îtikâf sünneti bize dünyâ hayatının mânâsı ve âhiret hayatının önemi üzerinde tefekkür etme ve ibret alma imkânı sağlar.

İtikafın Süresi

Cenab-ı Hak, "Mescitlerde itikâfa girdiğiniz zaman kadınlarınıza yaklaşmayın. Bunlar Allah'ın sınırlarıdır. Onlara yaklaşmayın." ayetiyle, itikâfa girilecek yerin "mescit" veya mescit hükmünde bir mabet olması gerektiğini bildirmiştir. Kadınlar, evlerinin bir odasını mescit hâline getirerek, orada itikâfa girebilirler.

İtikâfın şart ve rükünleri; 1- Niyet yapılmalıdır. 2-Gündüzü oruçlu olmalıdır. 3-İtikaf bir mescitte (kadınlar evde) yapılmalıdır, 4-İtikafa niyet eden Müslüman olmalı ve dînî emirler hususunda mükellef bulunmalıdır.

Hanefîlerden İmam Ebû Yûsuf'a ve Mâlikîlere göre itikâfın en az süresi "bir gün"dür. İmam Muhammed ile Hanbelîlere göre îtikâfın en az süresi, kişiye bağlı olarak "bir andır". Şâfiîlere göre ise îtikafın en az süresi "Sübhânallah" diyebilecek kadar bir zamandan biraz fazla olmalıdır.

Demek oluyor ki bir Müslüman, Ramazanın son on günü girdiğinde, itikâf niyetiyle, bir mescitte veya bir câmide, "bir an" veya "Sübhânallah" demek süresinden daha fazlaca beklerse, bu sünneti îfâ etmiş olur. Bir diğer ifadeyle, bir Müslüman, Ramazanın son on günü içerisinde bir mescide vakit namazı kılmak için girerken aynı zamanda "vakit namazı kılma süresince" itikâfa niyet etse, namazı kılıp câmiden çıkarken bu sünneti ihya etmiş olarak çıkar.