Güzelliklerin farkında mıyız

Çoğumuz bakmak ile görmek arasındaki farkı konuşuruz.Medeniyetin kesrete mahkum ettiği insanların bir derdi de, yaşadıkları güzelliklerin farkına varamaması olmalı. Mütemadiyen bardağın boş tarafına bakanlar, çoğu kez içine gömüldüğü nimetlerin farkına varamıyorlar. Bu farkı fark etmemiz için de Rabbimiz: "Şükrederseniz size olan nimetlerimi arttırırım." demiyor mu Baharda Ramazan-ı Şerif'i bir daha yaşayabilecek miyiz, bunun tadına varalım diye hiç düşündük mü Aslında nisan ayı göç ayı değil, insanlar için. Fakat baharları bizim baharımızdan, mukayese edilmeyecek kadar güzelse; elbette sevgililer nisanda da göç ederler... Seyda'nın peşi sıra "baharların en güzel ülkesine" uçup gidenlerin mevsimini de yaşıyoruz, bu Ramazan'da. Her gün nakş-ı Rabbani'nin yeni bir çizgisiyle, noktasıyla ve kıvrımıyla karşılaştığımız bugünlerde Ramazan-ı Şerif'in keyfi bir başka olmalı... İşte bahar, işte nur ve hararet kaynağımız güneş derken; öte taraftan gelen "zemheri" ile de karşılaşıyoruz. Meyve ağaçlarının türlü çiçekleri ve mimozalar... Çevreyi kuşatan sarı çiçekler... İnsanlar da çiçek çiçek açmış, bu ramazanda... Ramazan öncesinin abus çehreleri gitmiş; beşuş, mütebessim ve muhabbetle bakışan insanlarla karşılaşıyoruz. Fatih Camii'nden çıkarken göz göze geldiğim bir mü'min ile önce bakışlarımızla konuştuk. Sonra, ramazandan memnun olup olmadığını sordum. Cevabı ilginçti... "Mutluluğumu tarif edemiyorum." demişti... "Dünkü sıkıntılı insanları, bugün lahuti alemlerde ve başka ruhlarla görüyorum." demişti... İstanbul'da camilerin, medreselerin ve tekyelerin en mutlu zamanlarını yaşadıklarına inanıyorum. 'Güzellikler' derken ırağı ile yakını tefrik etmeden yazmamız lazım. Dünyanın birçok meclisinde ve sarayında Kur'an ve ezan seslerinin yükselişinin de farkında olamıyoruz. Demokrasiler kuvvetlendikçe; en muzır idareciler bile, Müslümanlara temennada bulunuyorlar. Müslümanların ramazan sofralarının kıtaları aştığını önceden de söylemiştik. Fakat bu ramazan bir başka... Avrupa'da, Avustralya'da, Amerika'da ve diğer Müslüman kıtalarda milyonlarca sofrada milyonlarca farklı inanış... Gayr-i Müslimleri yemek ziyafeti için mekanlarımıza gelmiş zannedenler, yanılıyorlar. Ramazan'ın müminleri aynı çatı altında, nasıl bir muhabbet ikliminde birleştirdiğinin seyrine geliyorlar; Kur'an ve ezan ziyafetine geliyorlar ve Ramazan'ın bu muhteşem sosyalleşmeyi nasıl ortaya çıkardığını, çok yakından görmeye geliyorlar. Biliyoruz ki, işitmek asla görmek gibi değil. Ramazan'da nazil olan Kur'an'a dayanan Birinci Avrupa'nın