Bizi niye bombalıyorsunuz Biz size ne yaptık (3)

Kurgu değil, sadece Cumhuriyet tarihinin, Osmanlı'nın kendini uzun soluklu ayakta tutma stratejilerinin ürünü. Osmanlı uzun soluklu imparatorluğunu yaşatmayı seçerken dibi gelmeyecek savaşlar, seferler için Anadolu'yu buğday, askerin beslenmesinin ambarı olarak seçmişti. Kaçınılmaz eğitim kadroları İstanbul'da yetiştirilmişken okullar gelişmenin hedeflendiği Balkanlar üzerinde seçilmişti. Anadolu halklarına tarım dışında üretim, sanayileşme yasaklanmıştı.Kosova, Priştine kaçınılmaz Tito Yugoslavyası'nın toprakları içinde eğitimci yetiştirmenin merkezi seçilmişti. Mustafa Kemal ülkenin geleceği için güvenli merkez olarak Anadolu topraklarını seçerken bir avuç yetişmiş eğitimci kadronun Anadolu'ya taşınmasını öngörmek zorunda kalmıştı. Manastır'da öğrencilik yıllarında tanıdığı öğretmeni Sabri Cemil Yalkut'a olağandışı bir güçlü öngörü ile Fransız reformundan esinlenerek Anadolu toprakları için uyumlu bir çalışma sipariş etmişti. Cumhuriyetin kurtuluş, kuruluş koşullarını yaratmak zorunda olduğunun bilincindeydi.Gereksinimi olan tüm kadroları, 19 Mayıs 1919'da Gazi Meclis'in açılışı sürecinde Ankara'da olacakları bir takvime göre göç yollarına peşinden sürüklemişti. Ankara başkent olacaksa 19 Mayıs 1919'da ilk görevlendirmede tapu kadastrosu çıkarılacaktı. Arkasından Lozan'ın ilkelerinin gerçekleştirilmesi çok önemli olacağına göre Cumhuriyetin ilanının ardından İstanbul Adalar'ın tapu kadastrolarının düzenlenmesine sıra geleckti..Hızlı geçişle Tito Yugolavyası'nın altı eyaletli federasyonken yaratılan zor koşullardaki Cumhuriyetin benzeri mutlu yaşamla bağlantılı yoksulluk içinde doğan büyük sevginin, yaratabileceği tepkiden korkulduğu için Tito'nun ölümü beklenecekti. Emperyal haksız tutkuya isyan etsem bile, Amerika'nın emperyal âli çıkarları adına yapılanı durdurmak, bombardımanı engelleyebilmek olanaksızdı. AB'nin hortlayan Hitler ruhunun katkısı da hiç yadsınmamalı.Bu ruh sıkça hortladığından, Müslümanlığı seçmiş Slav kökenli Bosnalılar hedef tahtasındaydılar. Sonuç olarak aynı topraklar üzerinde yaşanmış geçmiş kötü katliam deneyimlerinin kaygısı ile Boşnak Kulenoviç ailesinin en küçük oğlu başına bir iş gelmemesi için, Maykosu (annesi) ile birlikte Mustafa Kemal'in göç yolundan Türkiye'ye gönderilmişti. Cumhuriyetin eğitim seferberliğinden yararlanmış, Türkiye'de Kulen soyadı ile öğretmen olmuştu. Aydınlanmacı daracık kadrolarla çok iş yapılmasının özeninde, Avni Kulen, Sabri Cemil Yalkut'un en büyük kızı Ankaralı Nezahat ile evlenmişti.Üçlü her zaman her yerde görev almadan kaçınmadıkları için kayınpeder, kızı, Avni Kulen İstanbul Kız Lisesi'nde de birlikte çalışmışlardı. Tito, ise Mustafa Kemal'in Kurtuluş Savaşı'nın yolundan üçüncü dünya liderliğinde kendini şeriatçı diktatörlükler olarak bilinen kadrolara bile kabul ettirmişti. Hak ediş öncelikli görevlendirmelerinde, Avni Kulen'in Kulenoviç kimliği ile ağabeyini ordusuna general yapmakta hiçbir sakınca görmemişti. Doğal olarak Bosna katiamları sürecinde yeğenleri çok kaygılanmış, amcalarına ulaşmak umuduyla