Zamanda gastronomik yolculuk

1800 ve 1900'lü yıllarda İzmir'de Türk, Fransız, İtalyan ve Rum mutfaklarında pişen yemeklerden örnek veren Anneden Kızına kitabı, okuru adeta zamanda yolculuğa çıkarıyorYıllardır birçok şehir, birçok ülke gezdim ama zamanda geriye gittiğim pek olmamıştı. Onu da yaptım, hem de İzmir'de ta 1800'lere kadar uzandımArkas Ailesi'nin bir sanat ve deneyim merkezine dönüştürdüğü Bornova'daki Mattheys Köşkü'nün 6,5 dönümlük bahçesinde bulunan büyük, upuzun bir sofradayız. Sofra, çatal bıçaklardan tabaklara, bardaklardan çiçeklere, peçetelerden masa örtüsüne en ufak ayrıntısına kadar özenle tasarlanmış Önümde o yıllarda Levanten ailelerin sofralarında yer alan birbirinden lezzetli tariflerden oluşan bir menü Tarifler hemen önümde duran "Anneden Kızına" kitabından. Merakla sayfaların arasında geziniyorum. İzmir'de doğup yaşayan 1875 doğumlu Marguerite Pagy ve 1910 doğumlu kızı Wanda Arcas'ın iki farklı yüzyıldaki tarif defterleri bu kitapta toplanmış.Mutfakta kesişen yollarKitapta bir imparatorluğun dağılmasından, cumhuriyetin kurulmasına, savaş dönemlerine, İzmir ve Bornova'nın eski günlerinin sofralara nasıl yansıdığını okuyorum. Fransızca yazılan tariflerden, tariflerin altına düşülmüş notlara, komşu ve arkadaş isimleriyle tanımlanmış yemek çeşitlerine kadar anılarla, yaşanmışlıklarla şekillenmiş bir kitap Anneden Kızına. Türk, Fransız, İtalyan ve Rum Mutfaklarının bir sentezini sunarken yalnızca sofraların değil hayatların da paylaşıldığını ve nasıl iç içe geçtiğini anlatıyor. Atmosfer, yemekler ve elimdeki kitapla adeta İzmir'in tarihine gastronomik bir yolculuk yapıyorum. Kitabın yazarı Gastronomi Uzmanı Sırma Güven'in söylediği gibi kitap İtalya'nın Toskana bölgesinden Alliotti'ler, Marsilya'dan Pagy'ler ve Adriyatik kıyılarından Arkas ailesinin İzmir'de birleşen yollarına, Bornova Pagy köşkünde gelişen bir İzmir mutfağı hikayesine tanıklık ettiğimiz çok uzun bir yolculuğa çıkıyorum.3 yıl süren projeLucien Arkas ve kardeşi Aurette Arcas, torun Wanda Costopoulous ve Bernard Arkas ile kitabın hikayesini ve o sofraları konuşarak Marguerite Pagy ile Wanda Arcas'ı yad ediyoruz. Proje, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bernard Arkas'ın iki asra tanıklık etmiş 400'e yakın tariften oluşan defterleri halasından almasıyla başlıyor. var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6964378;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6964378;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarsongul-hatisaruzamanda-gastronomik-yolculuk-6964378' });Üç yıl süren çalışmada gastronomi uzmanı ve yazar Sırma Güven İzmir Rumcası, Yunanca ve Fransızca yazılmış tarih kokan lezzetleri hikayeleştirerek anlatırken, şef Aylin Yazıcıoğlu tarifleri günümüze uyarlamış. Yemek ve sofra tasarımcısı Candan Varnalı o dönemin havasını yansıtan sofraları tasarımlarıyla ortaya koyarken projenin koordinatörlüğünü ise Arkas Holding Kurumsal İletişim Direktörü Berna Kumaş Sipahi yürütmüş.Kadınların yazılı izi"Nereden çıktı bu fikir" diyorum Bernard Arkas'a. Cevabı örnek olacak cinsten; "Ailemizin erkekleri ticari hayatın içinde var oldukları için ofislerimizdeki resimleriyle ve isimleriyle yaşıyorlar. Çünkü ticari ve sosyal hayatta yaşadıkları dönem böyle bir paylaşımı gerektiriyordu. Ben istedim ki ailemin kadınları kaybolmasın ve unutulmasın, tüm yaşanmışlıkları ve emekleriyle anılsın. Bu kitap sayesinde Arkas Ailesi için hafızalarımızın dışında, ailemizin kadınlarından çocuklarımıza kalan yazılı bir iz olacak."Yemek kültürü evlerin yapıtaşıArkas'ın kitabın lansmanı için seçtiği yer de konusuyla iç içe. Mattheys Köşkü'nün